Ürolojik Aciller Özel Sayısı
Ürosepsis
UROSEPSIS
Turkiye Klinikleri J Surg Med Sci. 2007;3(20):29-32
Makale Dili: TR
ÖZET
Acil polikliniklerine başvuruların yaklaşık üçte birinde neden, bir enfeksiyon hastalığıdır ve bu enfeksiyonların önemli bir bölümü ise idrar yolu enfeksiyonlarıdır (İYE). İdrar yaparken yanma yakınmasından ürosepsise kadar değişen klinik tablolar ile başvuran hastalarda yapılması gereken, hastanın durumunun hangi İYE tanısına uygun olduğunun saptanması, hastanın ayaktan mı yoksa hastanede yatarak mı tedavi edilmesi gerektiği, sepsis bulgularının olup olmadığının ortaya çıkarılmasıdır. Sepsis tanısı sistemik inflamatuvar yanıt sendromu (SİYS) tanısı ile başlar. Buna göre; vücut ısısının 38°C'nin üzerinde veya 36°C'nin altında olması, kalp hızının 90/dk. olması, solunum hızının 20/dakika üzerinde veya PaCO2 basıncının 32 mmHg'nın altında olması ve lökosit sayısının 12000/mm3 üstünde veya 4000/mm3 altında olması bulgularından en az ikisinin saptanması SİYS tanısını koydurur. Bu tablonun bir enfeksiyon hastalığı nedeniyle ortaya çıkması ise sepsistir. Hastaya ürosepsis diyebilmek için enfeksiyonun üriner sistemden kaynaklandığının gösterilmesi gerekir. İYE tanısı için üç önemli parametrenin olması gerekmektedir. Birincisi, üriner siteme ait yakınma veya bulguların olması; ikincisi pyüri varlığı; üçüncüsü ise uygun koşullarda alınmış idrar kültüründe bakteri saptanmasıdır. Ürosepsis tanısı almış hasta mutlak hastaneye yatırılmalı ve parenteral antibiyotik tedavisi ile beraber gerekli destekleyici tedaviler başlanmalıdır. Antibiyotik tedavisi başlanmadan önce hastadan kan ve idrar kültürleri alınmalıdır. Yapılan çalışmalar toplum kökenli İYE'larında en önemli etkenlerin Gram negatif bakteriler (özellikle Escherichia coli) olduğunu göstermiştir. Ülkemizde artık direnç sorunu nedeniyle kinolonların bu enfeksiyonların empirik tedavisinde kullanımında sıkıntılar oluşmaya başlamıştır. Bu nedenle başlangıç tedavisi için parenteral üçüncü kuşak sefalosporin (örneğin seftriakson) uygun bir tedavi seçeneğidir. Tedavi süresi İYE tanısının çeşidine (akut pyelonefrit, tekrarlayan İYE vb.) göre belirlenmekle birlikte en az 14 gün olmalıdır.
Anahtar Kelimeler: İdrar yolu enfeksiyonu, sepsis
Acil polikliniklerine başvuruların yaklaşık üçte birinde neden, bir enfeksiyon hastalığıdır ve bu enfeksiyonların önemli bir bölümü ise idrar yolu enfeksiyonlarıdır (İYE). İdrar yaparken yanma yakınmasından ürosepsise kadar değişen klinik tablolar ile başvuran hastalarda yapılması gereken, hastanın durumunun hangi İYE tanısına uygun olduğunun saptanması, hastanın ayaktan mı yoksa hastanede yatarak mı tedavi edilmesi gerektiği, sepsis bulgularının olup olmadığının ortaya çıkarılmasıdır. Sepsis tanısı sistemik inflamatuvar yanıt sendromu (SİYS) tanısı ile başlar. Buna göre; vücut ısısının 38°C'nin üzerinde veya 36°C'nin altında olması, kalp hızının 90/dk. olması, solunum hızının 20/dakika üzerinde veya PaCO2 basıncının 32 mmHg'nın altında olması ve lökosit sayısının 12000/mm3 üstünde veya 4000/mm3 altında olması bulgularından en az ikisinin saptanması SİYS tanısını koydurur. Bu tablonun bir enfeksiyon hastalığı nedeniyle ortaya çıkması ise sepsistir. Hastaya ürosepsis diyebilmek için enfeksiyonun üriner sistemden kaynaklandığının gösterilmesi gerekir. İYE tanısı için üç önemli parametrenin olması gerekmektedir. Birincisi, üriner siteme ait yakınma veya bulguların olması; ikincisi pyüri varlığı; üçüncüsü ise uygun koşullarda alınmış idrar kültüründe bakteri saptanmasıdır. Ürosepsis tanısı almış hasta mutlak hastaneye yatırılmalı ve parenteral antibiyotik tedavisi ile beraber gerekli destekleyici tedaviler başlanmalıdır. Antibiyotik tedavisi başlanmadan önce hastadan kan ve idrar kültürleri alınmalıdır. Yapılan çalışmalar toplum kökenli İYE'larında en önemli etkenlerin Gram negatif bakteriler (özellikle Escherichia coli) olduğunu göstermiştir. Ülkemizde artık direnç sorunu nedeniyle kinolonların bu enfeksiyonların empirik tedavisinde kullanımında sıkıntılar oluşmaya başlamıştır. Bu nedenle başlangıç tedavisi için parenteral üçüncü kuşak sefalosporin (örneğin seftriakson) uygun bir tedavi seçeneğidir. Tedavi süresi İYE tanısının çeşidine (akut pyelonefrit, tekrarlayan İYE vb.) göre belirlenmekle birlikte en az 14 gün olmalıdır.
Anahtar Kelimeler: İdrar yolu enfeksiyonu, sepsis
ABSTRACT
In emergency clinics, approximately one third (1/3) of the applications are infectious diseases and among these diseases, a significant part is urinary tract infection (UTI). The necessary steps for these patients with clinical signs varying from disuria to urosepsis are determination of the etiology of UTI, deciding whether the treatment will carried out ambulatory or by hospitalisation and recognition of the sepsis. Diagnosis of sepsis begins with the diagnosis of Systemic Inflamatuar Response Syndrome (SIRS). This requires determining at least two of the following findings; body temperature above 38 C or blow 36 C, heart beat over 90/min, respiration rate above 20/min and PaCO2 below 32 mmHg, and leucocyte count above 12000/m3 or below 4000/m3. If this situation occurs because of an infectious disease, it is called sepsis. To be a urosepsis, it should be from urinary tract. For the diagnosis of UTI, there are three significant parameters. First, there should be urinary tract complaints or findings; second, pyuria; and third, bacterial growth in urine taken under suitable conditions. The patient with urosepsis must be hospitalized and put on parenteral antibiotic therapy and supporting treatment. Before starting the antibiotic therapy, blood and urine cultures should be taken. Investigations had shown that major agents are gram negative bacteria (especially Escherichia coli) in community-acquired UTIs. In our country, because of the resistance, empiric kinolon treatment is a problem. For this reason, parenteral third generation cephalosporines (ex. ceftriacson) is the convenient for initial therapy. Therapy duration should be determined according to the type of UTI (acute pyelonephritis or complicated urinary tract infection).
Keywords: Urinary tract infection, sepsis
In emergency clinics, approximately one third (1/3) of the applications are infectious diseases and among these diseases, a significant part is urinary tract infection (UTI). The necessary steps for these patients with clinical signs varying from disuria to urosepsis are determination of the etiology of UTI, deciding whether the treatment will carried out ambulatory or by hospitalisation and recognition of the sepsis. Diagnosis of sepsis begins with the diagnosis of Systemic Inflamatuar Response Syndrome (SIRS). This requires determining at least two of the following findings; body temperature above 38 C or blow 36 C, heart beat over 90/min, respiration rate above 20/min and PaCO2 below 32 mmHg, and leucocyte count above 12000/m3 or below 4000/m3. If this situation occurs because of an infectious disease, it is called sepsis. To be a urosepsis, it should be from urinary tract. For the diagnosis of UTI, there are three significant parameters. First, there should be urinary tract complaints or findings; second, pyuria; and third, bacterial growth in urine taken under suitable conditions. The patient with urosepsis must be hospitalized and put on parenteral antibiotic therapy and supporting treatment. Before starting the antibiotic therapy, blood and urine cultures should be taken. Investigations had shown that major agents are gram negative bacteria (especially Escherichia coli) in community-acquired UTIs. In our country, because of the resistance, empiric kinolon treatment is a problem. For this reason, parenteral third generation cephalosporines (ex. ceftriacson) is the convenient for initial therapy. Therapy duration should be determined according to the type of UTI (acute pyelonephritis or complicated urinary tract infection).
Keywords: Urinary tract infection, sepsis
.: İşlem Listesi