.: DERLEME
Tek Antijen Boncuk Çalışması ile Donöre Özgü Antikorların Saptanması
Donor-Specific Antibodies with Single Antigen Beads Assay Determination: Review
Turkiye Klinikleri J Nephrol. 2011;6(1):17-21
Makale Dili: TR
Tam Metin
ÖZET
Böbrek transplantasyonu için bekleme listesindeki hastaların, insan lökosit antijenleri [human leukocytes antigen (HLA)] antijenleri ile ilişkili antikorlarının bilinmesi, sıklıkla transplantasyon için kabul edilemez olarak ifade edilir. Panel reaktif antikorlar (PRA) olarak ifade edilen bu yaklaşım, hastada HLA'larına özgü antikorların olup olmadığını saptamak için yapılır. Komplemana bağlı sitotoksisite çalışmalarından daha duyarlı ve daha doğru olan solid faz tekniklerinin kullanılması HLA antikorlarının daha iyi tanınması ile sonuçlanır. Tek HLA molekülleri ile kaplanmış [single antigen bead (SAB)] solid faz çalışmaları, hastanın HLA antikor spesifisitelerini, donörün HLA tiplemesi ile sanal olarak karşılaştırarak donöre özgü HLA antikorlarının saptanmasına imkân sağlar. Sanal çaprazlama [cross-match (CM)] yaklaşımı, duyarlılığı olan hastalara uygun böbrek allogrefti paylaşımında başarı ile kullanılmıştır. Birçok organ tedarik eden kuruluş, etkili bir organ paylaşımı için böyle bir strateji uygulamayı uygun bulmaktadır. Çünkü sanal CM yaklaşımının tüm uygulamaları, SAB analizlerine dayanır. Özel bir test olan SAB ile saptanan donöre özgü antikor [donor specific antibody (DSA)]'ların klinik ile ilişkisinin belirlenmesi son derece önemlidir. Bu derleme, ileriye dönük ve geçmişe yönelik çeşitli çalışmalarla, negatif sanal CM'nin, çok düşük erken rejeksiyon riski ve uzun dönem allogreft sağkalımı ile ilişkisini göstermektedir. Aksine, pozitif sanal CM'de, önemli erken rejeksiyon riski ve azalan allogreft sağkalımı ile bağlantılıdır. Bu çalışmalar, nakil öncesi risk değerlendirmesi ve organ paylaşımı için SAB çalışmasının yararlı olduğunu desteklemektedir.
Anahtar Kelimeler: Böbrek transplantasyonu; transplantasyon immünolojisi
Böbrek transplantasyonu için bekleme listesindeki hastaların, insan lökosit antijenleri [human leukocytes antigen (HLA)] antijenleri ile ilişkili antikorlarının bilinmesi, sıklıkla transplantasyon için kabul edilemez olarak ifade edilir. Panel reaktif antikorlar (PRA) olarak ifade edilen bu yaklaşım, hastada HLA'larına özgü antikorların olup olmadığını saptamak için yapılır. Komplemana bağlı sitotoksisite çalışmalarından daha duyarlı ve daha doğru olan solid faz tekniklerinin kullanılması HLA antikorlarının daha iyi tanınması ile sonuçlanır. Tek HLA molekülleri ile kaplanmış [single antigen bead (SAB)] solid faz çalışmaları, hastanın HLA antikor spesifisitelerini, donörün HLA tiplemesi ile sanal olarak karşılaştırarak donöre özgü HLA antikorlarının saptanmasına imkân sağlar. Sanal çaprazlama [cross-match (CM)] yaklaşımı, duyarlılığı olan hastalara uygun böbrek allogrefti paylaşımında başarı ile kullanılmıştır. Birçok organ tedarik eden kuruluş, etkili bir organ paylaşımı için böyle bir strateji uygulamayı uygun bulmaktadır. Çünkü sanal CM yaklaşımının tüm uygulamaları, SAB analizlerine dayanır. Özel bir test olan SAB ile saptanan donöre özgü antikor [donor specific antibody (DSA)]'ların klinik ile ilişkisinin belirlenmesi son derece önemlidir. Bu derleme, ileriye dönük ve geçmişe yönelik çeşitli çalışmalarla, negatif sanal CM'nin, çok düşük erken rejeksiyon riski ve uzun dönem allogreft sağkalımı ile ilişkisini göstermektedir. Aksine, pozitif sanal CM'de, önemli erken rejeksiyon riski ve azalan allogreft sağkalımı ile bağlantılıdır. Bu çalışmalar, nakil öncesi risk değerlendirmesi ve organ paylaşımı için SAB çalışmasının yararlı olduğunu desteklemektedir.
Anahtar Kelimeler: Böbrek transplantasyonu; transplantasyon immünolojisi
ABSTRACT
The corresponding human leukocytes antigens (HLA) of alloantibodies identified in patients awaiting kidney transplantation are often listed as unacceptable for transplantation. Referred to as panel reactive antibody (PRA) analysis, tis approach is used, to determine whether a patient possesses antibodies to HLA antigens. The use of solid faz testing, being more sensitive and accurate than conventional complemenet-dependent cytotoxicity assay, has resulted in increased identification of alloantibodies. Solid phase assays covered with single HLA molecules allow determining the presence of donor-specific HLA antibodies virtually by comparison of the HLA antibody specificities of the recipient with the HLA typing of the donor. The virtual cross-match approach has been succesfully used to allocate suitable renal allograft to sensitized patients. Therefore, many organ procurement organizations consider implementing such a strategy for efficient organ allocation. Because both applications of the virtual cross-match approach rely on single antigen bead (SAB) analyses, defining the clinical relevance of HLA-donor specific antibody (DSA) detected by SAB as an individual test is of major importance. In the review, several prospective and retrospective studies indicate that a negative virtual cross-match is associated with a very low risk of early rejection and good long-term allograft survival. By contrast, a positive virtual cross-match is associated with a significiant risk for early rejection and decreased allograft survival. These studies support the utility of SAB assay for pretransplant risk assessment and organ allocation.
Keywords: Kidney transplantation; transplantation immunology
The corresponding human leukocytes antigens (HLA) of alloantibodies identified in patients awaiting kidney transplantation are often listed as unacceptable for transplantation. Referred to as panel reactive antibody (PRA) analysis, tis approach is used, to determine whether a patient possesses antibodies to HLA antigens. The use of solid faz testing, being more sensitive and accurate than conventional complemenet-dependent cytotoxicity assay, has resulted in increased identification of alloantibodies. Solid phase assays covered with single HLA molecules allow determining the presence of donor-specific HLA antibodies virtually by comparison of the HLA antibody specificities of the recipient with the HLA typing of the donor. The virtual cross-match approach has been succesfully used to allocate suitable renal allograft to sensitized patients. Therefore, many organ procurement organizations consider implementing such a strategy for efficient organ allocation. Because both applications of the virtual cross-match approach rely on single antigen bead (SAB) analyses, defining the clinical relevance of HLA-donor specific antibody (DSA) detected by SAB as an individual test is of major importance. In the review, several prospective and retrospective studies indicate that a negative virtual cross-match is associated with a very low risk of early rejection and good long-term allograft survival. By contrast, a positive virtual cross-match is associated with a significiant risk for early rejection and decreased allograft survival. These studies support the utility of SAB assay for pretransplant risk assessment and organ allocation.
Keywords: Kidney transplantation; transplantation immunology
.: İşlem Listesi