Hekimlik mesleği uygulamalı bilimsel bir etkinliktir. Tıp, kavramsal olarak bir bilim dalı değildir. İnsanları iyileştirme amacına yönelik bütün bilimsel bilgileri, bilimin yöntem bilgisini kullanan, bilimsel uygulamalı bir sanattır. Toplumu oluşturan bütün bireyler hasta kimliğiyle, en güçsüz ve çaresiz anlarında hekimle karşılaşabilirler. Hekimin her tür durumda "iyi hekim" olarak görev yapması, bilgi ve becerisinin yanı sıra güçlü bir değer sistemi gerektirir. Hastaneler, hekimlerin hastalanan bireylere yönelik tedavi hizmetlerini sürdürdüğü ve bireylere yönelik hizmet veriyor görünmelerine karşın toplumsal işlev gören kurumlardır. Hastanelerde hemen her gün birtakım etik sorunlarla karşılaşılmaktadır.
Tıp, insanla var olan bir meslektir. Tarihin her evresinde ayrıcalıklı bir yere sahip olan hekimlerin davranış biçimleri de meslekleri kadar önemli olmuştur. Hekimlik mesleği özel olarak sanattır çünkü onun yöneldiği "şey" hasta olarak insan, genel olmayan, standartlaştırılamayan eylem nesnesidir. Bundan dolayı Ioanna Kuçuradi'ye göre; Meslek etikleri hareketinin tıp etiği ile başlaması ve daha sonra diğer mesleklere doğru genişlemesi akla yatkındır. Bugün tıp etiğinden beklenen, bir bilim adamının, ilgili alanda araştırma yaparken veya mesleğini icra ederken genel olarak neleri yapması ve neleri yapmaması gerektiği sorusunu ve bir bilim adamının belirli bir durumda karşılaştığı bir sorunu nasıl çözmesi gerektiği sorusunu yanıtlamasıdır. Bilimsel araştırmalarda yapabildiklerimiz ve yapabileceklerimiz kadar, yapmamamız gerekenleri bilmek de etik açısından önemli bir sorumluluktur.
Mesleki kişisel bir kimlik olarak hekim kimliği, insanları iyileştirmeye yönelik bilgiler, beceriler ve değerlerle donanmış kişileri belirtir. Hekim kimliğinin oluşumunda mesleki bilgi birikimi ön koşuldur, bununla birlikte yeterli değildir; hekimin bilgisini uygularken ve sunarken benimsediği değer ve tutumlar belirleyicidir. Hekimler, aldıkları tıp etiği eğitimi ile etik sorunları ayırt etme, bu sorunlar üzerinde sistemli düşünme ve çözüm yolları üretme ve amacına en uygun davranışı seçme becerisine sahip olmalıdır. Öznesi ve nesnesi insan olan hekimliğin omuzlarında hasta ile ilgili bir konuda karar verme konusunda çok sorumluluk bulunmaktadır. Hekim seçeneklerinin arasında hasta ve bazen diğer bireyler için de en uygun olanı seçip karar vermek zorundadır. Aldığı kararlar her ne kadar hastanın da onayı ile olsa, hekimin bilgisi doğrultusunda olduğu için sonuçların sorumluluğunu genellikle tek başına taşımak zorundadır. Hekim kimliğinin oluşumunda tıbbi bilimsel bilgilerin kazanılması kadar, bu bilgilerin hangi amaca yönelik, hangi araçlarla nasıl kullanılacağı, onun uygun iletişim becerisi ile hastaya aktarılması da önemlidir. Dolayısıyla sağlık hizmeti sunulan ortamlarda, tanıdan tedaviye bütün süreçlerdeki iyileştirmeye yönelik uygulamalarda, son teknoloji ve bilimsel bilginin kullanılması kadar, kurulan iletişim ile onun hastaya aktarılma biçimini de kapsayan "değerler atmosferi" önemlidir.
Bilim, teknoloji ve toplumsal yapıda yaşanan son gelişmelerle, "Etik" evrensel olarak önem kazanmıştır. Dünyada geometrik hızla katlanan bilgi ve gelişen teknoloji, tüketici haklarına koşut gelişen hasta hakları; tamamen "tıp" kurumu dışında ortaya çıkan "insan hakları", "bireylerin haklarının hukuku" kavramlarının çağdaş dünya kültürüne yerleşmesi, sigortacılık, rekabet kuralları gibi öğelerinin yarattığı sosyal değişimin etkisi mesleki değer sorunlarının ön plana çıkmasına yol açmıştır. Bu toplumsal değişimler, tıbbın gelişmesi ve etki alanının genişlemesiyle, birey olarak hekimin "tıbbi fiil" diye tanımlanan etkinliği de daha eleştirel bir gözle incelenmeye ve avukatların "tıbbi sorumluluk" hukuku alanından kazanç beklentilerinin artmasına neden olmuştur. "Tıbbi sorumluluk" ve "meslek kusuru" (malpraktis) suçlamalarının çoğalmasına yol açan toplumsal değişimin yarattığı toplumsal baskı, hekimleri ve onları çalıştıran sağlık kuruluşlarını hatalardan sakınabilmek ve haklarını savunabilmek kaygısı ile tıbbi fiile ilişkin "kuralları ve ilkeleri" öğrenmek, ileri uzmanlık bilgisiyle sağlık hizmeti sunarken ortaya çıkan "klinik etik değer sorunları"nı irdelemek zorunda bırakmıştır. Yeni gelişmelerle ortaya çıkan normatif sorunlar, henüz kurala bağlanmamış çözümler gerektirmekte ve tıbbi etik açısından değer tartışması yaratmaktadır. Toplumsal değişim ya da gelişim ne kadar hızlı ise bu normatif sorunların sayısı ve onların yaratacağı çelişkilerin yoğunluğu o ölçüde artar. Bu açık uçlu normatif sorunlara yanıt arama etkinliği, bir tür etik çalışmadır. "Etik düşünce etkinliği" sadece açık uçlu ve yanıtsız soruları ele almakla kalmaz; eski kuralları ve yanıtı verilmiş soru ve sorunları da irdeler ve eleştirir, bunlar için yeni çözümler üretir. Tıbbın gelişmesinin yarattığı açık uçlu soruların etik ilkeler çerçevesinde yanıtlanması yanında, var olan hekimlik mesleği kuralları bilinerek bunlarla ilgili klinik etik çalışma etkinliği sürdürülmelidir.
Hekimlik mesleğinin insan yaşamına etkileri, sadece bu günkü kuşaklarla sınırlı olmayıp, aynı zamanda gelecek kuşakları da etkileme yetisi taşımaktadır. Sonuç olarak, tıp etiği toplumsal boyutuyla da tıp uygulamalarında önemli bir yere sahiptir. Klinik uygulamalarımızda ortaya çıkan yeni değer sorunları hakkında, bilgi ve deneyime dayanan "klinik etik" çalışmalar, hekimlere meslek yaşamlarında toplumsal ve bilimsel açıdan yararlı olacaktır.
Bilim ve teknolojideki yenilenmeler hızla tıp alanına yansımaktadır. Geleneksel hekimlik ritüelleri ve kurallarının yanı sıra, dinamik bir süreç olarak bilimsel teknolojik yeniliklerin yansıdığı klinik hekimlikte, yepyeni değer sorunları ve etik dilemmalarla karşılaşmaktayız. Bu bağlamda, "Klinikte Güncel Tıbbi Etik Sorunlar" klinik uygulamaların öncelikle önemli ve yaygın olarak başvurulan klinik alanlarda çalışan, konularında evrensel düzeyde yetkinleşmiş uzman hekimler tarafından değerlendirilerek çalışılmıştır. Güncel klinik etik sorunlar hakkında, hekim-hasta arasındaki etkili iletişimle başlayan, kompozit doku nakilleri, kanser, yenidoğan alanı, estetik, obezite, genetik, bilimsel araştırmalar.. ile ilgili bu önemli bilimsel çalışmaları elinizdeki özel sayı ile sizlere sunmaktan onur duyarım.
Saygılarımla.
Prof.Dr. Nesrin ÇOBANOĞLU
Sayı Editörü
.: İşlem Listesi