.: ÖN SÖZ
ÖN SÖZ
PREFACE
Makale Dili: TR
Ücretsiz Erişim
Çocukluk çağı kanserlerinde, tanı ve tedavide kaydedilen önemli gelişmeler sonucunda, sağkalım günümüzde gelişmiş ülkelerde %70-80'lere ulaşmıştır. Beyin tümörleri, çocukluk kanserlerinde sıklık sırasında lösemilerden sonra en sık görülür ve tüm çocukluk kanserlerinin yaklaşık %20'sini teşkil eder.
Türkiye'de Sağlık Bakanlığının 2017 verilerinde de santral sinir sistemi tümörleri çocuklarda görülen kanserlerin %20'sini oluşturmaktadır. Türk Pediatrik Onkoloji Grubu/Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPOG/TPHD) Pediatrik Kanser Kayıtları verilerinde ilk üç sırayı lösemiler, lenfomalar ve beyin tümörleri almaktadır. Türkiye'de her yıl yaklaşık 2.500-3.000 çocuk yeni kanser tanısı almakta, bunların yaklaşık 500-600'ünü çocukluk çağı beyin tümörleri oluşturmaktadır.
Beyin tümörlerinde tanı tetkiklerinde, patolojide ve tedavide çok hızlı gelişmeler olmaktadır. Radyolojideki gelişmeler, beyin tümörlerinin tanısında önemli rol oynamıştır. Patolojik olarak Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) merkezi sinir sistemi (MSS) tümörleri sınıflama sistemlerinin ilk kullanıma başlandıkları 1979 yılından 2016 yılına kadar yalnızca topografik ve histolojik özellikler göz önüne alınarak kategorize edilmişlerdi. DSÖ sınıflamasında ilk kez 2016 yılında histolojik özelliklerin yanında moleküler özelliklerin de göz önüne alındığı 'entegre tanı' uygulamasına geçilmiştir. 2021'de çevrimiçi yayınlanan DSÖ MSS tümör sınıflaması 5. baskısı, tümörlerin histolojik ve genomik özelliklerinin yanı sıra metilomik özelliklerini göz önüne almakta ve önemli değişiklikler içermektedir. Tümörlerin moleküler incelenmesi, günümüzde hedeflenmiş tedavi çalışmalarına da olanak sağlamıştır. Beyin tümörlerinin tedavisinde önemli modaliteler olan cerrahi, radyoterapi ve kemoterapide de önemli gelişmeler olmuştur. Tedavi sonrasında da hastaların geç yan etkiler açısından uzun süreli izlemleri gerekmektedir.
Çocukluk çağı beyin tümörlerinin tedavi ve izleminde başarı için, multidisipliner bir ekip çalışması gerekmektedir. Bu ekip içerisinde pediatrik onkoloji, pediatrik nöroşirürji, radyasyon onkolojisi, radyoloji, patoloji, pediatrik yoğun bakım, fizik tedavi/rehabilitasyon ve diğer ilgili bölümler ve hemşireler aktif bir şekilde görev almalıdır.
Türkiye Klinikleri'nin, 'Çocuk ve Ergenlerde Beyin Tümörleri: Güncel Yaklaşım' adlı bu kitabında, beyin tümörlerinin güncel patolojik sınıflaması, radyolojik, klinik özellikleri, tedavi ve uzun süreli takibinde güncel bilgiler çok değerli öğretim üyeleri tarafından irdelenmiştir. Bu bilgilerin tüm meslektaşlarımıza ve dolayısıyla hastalara yararlı olmasını dileriz.
Prof. Dr. Rejin KEBUDİ
Editör
Türkiye'de Sağlık Bakanlığının 2017 verilerinde de santral sinir sistemi tümörleri çocuklarda görülen kanserlerin %20'sini oluşturmaktadır. Türk Pediatrik Onkoloji Grubu/Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPOG/TPHD) Pediatrik Kanser Kayıtları verilerinde ilk üç sırayı lösemiler, lenfomalar ve beyin tümörleri almaktadır. Türkiye'de her yıl yaklaşık 2.500-3.000 çocuk yeni kanser tanısı almakta, bunların yaklaşık 500-600'ünü çocukluk çağı beyin tümörleri oluşturmaktadır.
Beyin tümörlerinde tanı tetkiklerinde, patolojide ve tedavide çok hızlı gelişmeler olmaktadır. Radyolojideki gelişmeler, beyin tümörlerinin tanısında önemli rol oynamıştır. Patolojik olarak Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) merkezi sinir sistemi (MSS) tümörleri sınıflama sistemlerinin ilk kullanıma başlandıkları 1979 yılından 2016 yılına kadar yalnızca topografik ve histolojik özellikler göz önüne alınarak kategorize edilmişlerdi. DSÖ sınıflamasında ilk kez 2016 yılında histolojik özelliklerin yanında moleküler özelliklerin de göz önüne alındığı 'entegre tanı' uygulamasına geçilmiştir. 2021'de çevrimiçi yayınlanan DSÖ MSS tümör sınıflaması 5. baskısı, tümörlerin histolojik ve genomik özelliklerinin yanı sıra metilomik özelliklerini göz önüne almakta ve önemli değişiklikler içermektedir. Tümörlerin moleküler incelenmesi, günümüzde hedeflenmiş tedavi çalışmalarına da olanak sağlamıştır. Beyin tümörlerinin tedavisinde önemli modaliteler olan cerrahi, radyoterapi ve kemoterapide de önemli gelişmeler olmuştur. Tedavi sonrasında da hastaların geç yan etkiler açısından uzun süreli izlemleri gerekmektedir.
Çocukluk çağı beyin tümörlerinin tedavi ve izleminde başarı için, multidisipliner bir ekip çalışması gerekmektedir. Bu ekip içerisinde pediatrik onkoloji, pediatrik nöroşirürji, radyasyon onkolojisi, radyoloji, patoloji, pediatrik yoğun bakım, fizik tedavi/rehabilitasyon ve diğer ilgili bölümler ve hemşireler aktif bir şekilde görev almalıdır.
Türkiye Klinikleri'nin, 'Çocuk ve Ergenlerde Beyin Tümörleri: Güncel Yaklaşım' adlı bu kitabında, beyin tümörlerinin güncel patolojik sınıflaması, radyolojik, klinik özellikleri, tedavi ve uzun süreli takibinde güncel bilgiler çok değerli öğretim üyeleri tarafından irdelenmiştir. Bu bilgilerin tüm meslektaşlarımıza ve dolayısıyla hastalara yararlı olmasını dileriz.
Prof. Dr. Rejin KEBUDİ
Editör
Survival of pediatric cancer has improved dramatically over the past decades and has reached 70- 80% in developed countries. Brain tumors are second in frequency among all pediatric malignancies and constitute about 20% of all pediatric cancer.
According to the 2017 cancer registry data of the Ministry of Health in Turkey, central nervous system (CNS) tumors, mainly brain tumors, constitute 20 % of all pediatric malignancies in Turkey. The three most frequent cancer types in Turkish children are leukemias, lymphomas and brain tumors according to the Pediatric Cancer Registry conducted by the Turkish Pediatric Oncology Group (TPOG) Society and Turkish Pediatric Hematology Society (TPHS). About 2500-3000 new pediatric cancer cases are expected in Turkey each year, of whom 500-600 are brain tumors.
Significant advances have occurred in the diagnosis, pathology and treatment of brain tumors. The development of neuroimaging has been a major breakthrough in neurooncology. The World Health Organization (WHO) central nervous system (CNS) tumor classification which was based on topography and histological characteristics from 1979 on, adopted the 'integrated diagnosis' concept for the first time in 2016, in which both histological and molecular features were taken into account. The WHO CNS tumor classification 5th edition, was published online at the end of 2021. This revision includes histological, molecular and methylomic features of tumors and introduces major changes. Molecular characteristics of the tumors have prompted studies on the use of targeted therapies. There has been many recent advances in the main treatment modalities for pediatric brain tumors which are surgery, radiotherapy and chemotherapy. Survivors have to be followed up for long term morbidities.
The multidisciplinary team approach incorporating the skills of pediatric oncologists, pediatric neurosurgeons, radiation oncologists, pathologists, radiologists, pediatric nurse specialists, and other specialists related to brain tumors are crucial so that children with brain tumors receive correct diagnosis, optimal treatment, supportive care, and rehabilitation that will achieve optimal survival and quality of life.
In this book entitled 'Current Approach to Pediatric and Adolescent Brain Tumors' of the Türkiye Klinikleri, recent advances in the WHO pathological CNS tumor classification, clinical features, radiology, treatment and long term follow-up in pediatric brain tumors have been reviewed by academicians experienced in neurooncology. We hope that sharing current knowledge will help healthcare teams working in neurooncology and consequently our patients.
Prof. Dr. Rejin KEBUDİ
Editor
According to the 2017 cancer registry data of the Ministry of Health in Turkey, central nervous system (CNS) tumors, mainly brain tumors, constitute 20 % of all pediatric malignancies in Turkey. The three most frequent cancer types in Turkish children are leukemias, lymphomas and brain tumors according to the Pediatric Cancer Registry conducted by the Turkish Pediatric Oncology Group (TPOG) Society and Turkish Pediatric Hematology Society (TPHS). About 2500-3000 new pediatric cancer cases are expected in Turkey each year, of whom 500-600 are brain tumors.
Significant advances have occurred in the diagnosis, pathology and treatment of brain tumors. The development of neuroimaging has been a major breakthrough in neurooncology. The World Health Organization (WHO) central nervous system (CNS) tumor classification which was based on topography and histological characteristics from 1979 on, adopted the 'integrated diagnosis' concept for the first time in 2016, in which both histological and molecular features were taken into account. The WHO CNS tumor classification 5th edition, was published online at the end of 2021. This revision includes histological, molecular and methylomic features of tumors and introduces major changes. Molecular characteristics of the tumors have prompted studies on the use of targeted therapies. There has been many recent advances in the main treatment modalities for pediatric brain tumors which are surgery, radiotherapy and chemotherapy. Survivors have to be followed up for long term morbidities.
The multidisciplinary team approach incorporating the skills of pediatric oncologists, pediatric neurosurgeons, radiation oncologists, pathologists, radiologists, pediatric nurse specialists, and other specialists related to brain tumors are crucial so that children with brain tumors receive correct diagnosis, optimal treatment, supportive care, and rehabilitation that will achieve optimal survival and quality of life.
In this book entitled 'Current Approach to Pediatric and Adolescent Brain Tumors' of the Türkiye Klinikleri, recent advances in the WHO pathological CNS tumor classification, clinical features, radiology, treatment and long term follow-up in pediatric brain tumors have been reviewed by academicians experienced in neurooncology. We hope that sharing current knowledge will help healthcare teams working in neurooncology and consequently our patients.
Prof. Dr. Rejin KEBUDİ
Editor
.: İşlem Listesi