.: ÖN SÖZ
ÖN SÖZ
PREFACE
Makale Dili: TR
Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) uygulamaları, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemi giderek artan koruyucu ve/veya tedavi edici sağlık uygulamalarını içermektedir. GETAT uygulamaları, T.C. Resmi Gazetesi'nde yayımlanan 27 Ekim 2014 tarih ve 29158 sayılı 'Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği' kapsamında yürütülmektedir. Ülkemizde yaygın şekilde faydalanılan GETAT uygulamalarından biri de hirudoterapidir.
Hirudoterapi, GETAT Uygulamaları Yönetmeliği'ne göre; 'Sertifikalı tabip ve tabip gözetiminde sağlık meslek mensubu tarafından steril tıbbi sülük (Hirudo medicinalis ve Hirudo verbalis gibi) kullanılarak bazı hastalıkların (ünite ve merkezlerde, tanımlı endikasyonlar için) tedavisinde tamamlayıcı ve destekleyici olarak kullanılması' şeklinde tanımlanmıştır. Bir diğer hukuki düzenleme olan 2019 yılında GETAT Klinik Araştırmaları Hakkında Yönetmeliğin yayımlanması ve GETAT Klinik Araştırmalar Etik Kurullarının kurulması ile beraber hirudoterapi alanında klinik araştırmaların önü açılmıştır. GETAT uygulamalarının pratiği ve bilimsel araştırmalarının dünyada ve ülkemizde teşvik edilmesiyle beraber, tıbbi sülük tedavisiyle de ilgili olarak bilimsel araştırmalar sayıca henüz yeterli olmasa da önemli bir ivme kazanmıştır.
Sülüklerin kayıtlı ilk kullanımı M.Ö. 1500'lere dayandırılmaktadır. Antik Yunan, Pers, Hint, Çin, Avrupa, Arap ve Anadolu medeniyetlerinin eski yazıtlarında da hirudoterapiye rastlanmış olup, Osmanlı döneminde de uygulandığı bilinmektedir. Avrupa'da antik çağlardan beri gerçekleştirilen sülük uygulaması 19. yüzyılın sonlarına doğru sekteye uğramış ve dünyanın birçok bölgesinde unutulmaya yüz tutmuştur. Özellikle plastik ve rekonstrüktif cerrahi uygulamaların da etkisiyle 20. yüzyıl ortalarına doğru yeniden canlanan hirudoterapi günümüze kadar ulaşmıştır. Günümüzde hirudoterapi venöz konjesyon, gonartroz ve lateral epikondilit gibi birçok farklı endikasyonlarda uygulanmaktadır. 2014 yılında yayımlanan yönetmelik sonrası pek çok hastalık için hirudoterapi ile yapılan çalışmaların bir kısmı yayımlanmış, bir kısmı ise hâlen devam etmektedir.
Bununla beraber, bu sahada yapılacak iyi dizayn edilmiş ileri deneysel ve klinik çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.
Tıbbi sülük tedavisinin yönetmelikle kapsamı tayin edilmiş olup, uygulayıcı ve uygulanan yerler denetime tabi tutulmuş ve uygulayıcılar için zorunlu eğitim müfredatı ve sınav şartı getirilmiştir. Bu bağlamda, elinizdeki 'Hirudoterapi (Tıbbi Sülük Uygulaması)' isimli kitap; hirudoterapi tarihçesi, mevzuatı, endikasyonları ve komplikasyonları, uygulama esasları, üretim ve dezenfeksiyonu konularında güncel ve kapsamlı bilgiler sunarken; hirudoterapinin bilimsel temelleri de güncel literatür verileri ışığında tartışılmıştır.
Bu kitabın hazırlanmasında değerli katkılar sunmuş olan farklı disiplinlerden, alanında uzman değerli araştırmacı ve akademisyenlere teşekkür eder, siz değerli okuyuculara keyifli ve faydalı okumalar dilerim.
Prof. Dr. Hakan PARLAKPINAR
Editör
Hirudoterapi, GETAT Uygulamaları Yönetmeliği'ne göre; 'Sertifikalı tabip ve tabip gözetiminde sağlık meslek mensubu tarafından steril tıbbi sülük (Hirudo medicinalis ve Hirudo verbalis gibi) kullanılarak bazı hastalıkların (ünite ve merkezlerde, tanımlı endikasyonlar için) tedavisinde tamamlayıcı ve destekleyici olarak kullanılması' şeklinde tanımlanmıştır. Bir diğer hukuki düzenleme olan 2019 yılında GETAT Klinik Araştırmaları Hakkında Yönetmeliğin yayımlanması ve GETAT Klinik Araştırmalar Etik Kurullarının kurulması ile beraber hirudoterapi alanında klinik araştırmaların önü açılmıştır. GETAT uygulamalarının pratiği ve bilimsel araştırmalarının dünyada ve ülkemizde teşvik edilmesiyle beraber, tıbbi sülük tedavisiyle de ilgili olarak bilimsel araştırmalar sayıca henüz yeterli olmasa da önemli bir ivme kazanmıştır.
Sülüklerin kayıtlı ilk kullanımı M.Ö. 1500'lere dayandırılmaktadır. Antik Yunan, Pers, Hint, Çin, Avrupa, Arap ve Anadolu medeniyetlerinin eski yazıtlarında da hirudoterapiye rastlanmış olup, Osmanlı döneminde de uygulandığı bilinmektedir. Avrupa'da antik çağlardan beri gerçekleştirilen sülük uygulaması 19. yüzyılın sonlarına doğru sekteye uğramış ve dünyanın birçok bölgesinde unutulmaya yüz tutmuştur. Özellikle plastik ve rekonstrüktif cerrahi uygulamaların da etkisiyle 20. yüzyıl ortalarına doğru yeniden canlanan hirudoterapi günümüze kadar ulaşmıştır. Günümüzde hirudoterapi venöz konjesyon, gonartroz ve lateral epikondilit gibi birçok farklı endikasyonlarda uygulanmaktadır. 2014 yılında yayımlanan yönetmelik sonrası pek çok hastalık için hirudoterapi ile yapılan çalışmaların bir kısmı yayımlanmış, bir kısmı ise hâlen devam etmektedir.
Bununla beraber, bu sahada yapılacak iyi dizayn edilmiş ileri deneysel ve klinik çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.
Tıbbi sülük tedavisinin yönetmelikle kapsamı tayin edilmiş olup, uygulayıcı ve uygulanan yerler denetime tabi tutulmuş ve uygulayıcılar için zorunlu eğitim müfredatı ve sınav şartı getirilmiştir. Bu bağlamda, elinizdeki 'Hirudoterapi (Tıbbi Sülük Uygulaması)' isimli kitap; hirudoterapi tarihçesi, mevzuatı, endikasyonları ve komplikasyonları, uygulama esasları, üretim ve dezenfeksiyonu konularında güncel ve kapsamlı bilgiler sunarken; hirudoterapinin bilimsel temelleri de güncel literatür verileri ışığında tartışılmıştır.
Bu kitabın hazırlanmasında değerli katkılar sunmuş olan farklı disiplinlerden, alanında uzman değerli araştırmacı ve akademisyenlere teşekkür eder, siz değerli okuyuculara keyifli ve faydalı okumalar dilerim.
Prof. Dr. Hakan PARLAKPINAR
Editör
Traditional and Complementary Medicine (TCM) practices include preventive and/or curative health practices, which are becoming increasingly important in our country as well as all over the world. TCM applications are carried out within the scope of 'Regulation on Traditional and Complementary Medicine Practices' dated 27 October 2014 and numbered 29158 published in the Official Gazette of the Republic of Turkey. One of the TCM practices widely used in our country is hirudotherapy.
Hirudotherapy is defined as "The use of sterile medical leeches (Hirudo medicinalis and Hirudo verbalis etc.) by a certified medical doctor or a healthcare professional under the supervision of a certified physician as a complementary and supportive use in the treatment of some diseases (in units and centers, for defined indications)" according to the regulation on TCM Practices. The way for clinical research in the field of hirudotherapy has been paved with the publication of the Regulation on Clinical Trials in TCM Practices-another legal regulation-in 2019, and the establishment of Ethics Committees of Clinical Trials in TCM. Scientific research on medical leech therapy has gained important momentum with the encouragement of the practice and scientific research of TCM practices in the world and our country. Nevertheless, the number of scientific studies in this area is still insufficient
The first recorded use of leeches dates back to 1500 BC. It is known that hirudotherapy was also found in ancient inscriptions of Ancient Greek, Persian, Indian, Chinese, European, Arab, and Anatolian civilizations, and it was also practiced in the Ottoman period. The leech application, which has been carried out since ancient times in Europe, was interrupted towards the end of the 19th century and was forgotten in many parts of the world. Hirudotherapy, which revived all over the world towards the middle of the 20th century especially with the effect of plastic and reconstructive surgery applications, has reached today. At present, hirudotherapy has been used in many different indications such as venous congestion, gonarthrosis, and lateral epicondylitis. After the reg ulation was published in 2014, some of the studies with hirudotherapy for many diseases have been published and some are still in progress. Nonetheless, there is a need for well-designed further experimental and clinical studies in this field.
The scope of medical leech therapy has been determined by the regulation, and the practitioner and the application places have been inspected and the compulsory education curriculum and examination requirement have been introduced for the practitioners. In this context, while this book called 'Hirudotherapy (Medicinal Leech Therapy)' provides up-to-date and comprehensive information on the history of hirudotherapy, its legislation, indications and complications, application principles, production and disinfection of medicinal leeches; the scientific foundations of hirudotherapy are also discussed in the light of current literature data in this book.
I would like to thank the valuable researchers and academicians from different disciplines who have made valuable contributions in the preparation of this book, and I wish you, dear readers, a pleasant and useful reading.
Prof. Dr. Hakan PARLAKPINAR
Editor
Hirudotherapy is defined as "The use of sterile medical leeches (Hirudo medicinalis and Hirudo verbalis etc.) by a certified medical doctor or a healthcare professional under the supervision of a certified physician as a complementary and supportive use in the treatment of some diseases (in units and centers, for defined indications)" according to the regulation on TCM Practices. The way for clinical research in the field of hirudotherapy has been paved with the publication of the Regulation on Clinical Trials in TCM Practices-another legal regulation-in 2019, and the establishment of Ethics Committees of Clinical Trials in TCM. Scientific research on medical leech therapy has gained important momentum with the encouragement of the practice and scientific research of TCM practices in the world and our country. Nevertheless, the number of scientific studies in this area is still insufficient
The first recorded use of leeches dates back to 1500 BC. It is known that hirudotherapy was also found in ancient inscriptions of Ancient Greek, Persian, Indian, Chinese, European, Arab, and Anatolian civilizations, and it was also practiced in the Ottoman period. The leech application, which has been carried out since ancient times in Europe, was interrupted towards the end of the 19th century and was forgotten in many parts of the world. Hirudotherapy, which revived all over the world towards the middle of the 20th century especially with the effect of plastic and reconstructive surgery applications, has reached today. At present, hirudotherapy has been used in many different indications such as venous congestion, gonarthrosis, and lateral epicondylitis. After the reg ulation was published in 2014, some of the studies with hirudotherapy for many diseases have been published and some are still in progress. Nonetheless, there is a need for well-designed further experimental and clinical studies in this field.
The scope of medical leech therapy has been determined by the regulation, and the practitioner and the application places have been inspected and the compulsory education curriculum and examination requirement have been introduced for the practitioners. In this context, while this book called 'Hirudotherapy (Medicinal Leech Therapy)' provides up-to-date and comprehensive information on the history of hirudotherapy, its legislation, indications and complications, application principles, production and disinfection of medicinal leeches; the scientific foundations of hirudotherapy are also discussed in the light of current literature data in this book.
I would like to thank the valuable researchers and academicians from different disciplines who have made valuable contributions in the preparation of this book, and I wish you, dear readers, a pleasant and useful reading.
Prof. Dr. Hakan PARLAKPINAR
Editor
.: İşlem Listesi