Günümüz toplumu ile ilgili olarak gerçekleştirilen siber psikoloji çalışmalarında internet teknolojisinin yaygınlaşması ve mobil cihaz kullanımının giderek artması sonrasında bireylerin hem sosyal medya araçlarını hem de bir bütün olarak dijital iletişimi yaşamlarının vazgeçilmez bir ögesi olarak algılamaya başladıkları, bilimsel olarak ortaya konmaktadır. Genellikle çevrimiçi olarak gerçekleşen dijital iletişim, klasik olarak iki insan ya da insan toplulukları arasında yüz yüze gerçekleştirilen olağan iletişim yöntemlerini küçümsenemeyecek bir oranda daraltarak insanların kendi aralarındaki düşünce, duygu, davranış ve bilgi alışverişinin sürekliliğini bu dijital ve mobil yöntemle sağlamayı tercih eden bir konuma doğru itmeye devam etmektedir. Çoğu insan için tercih edilebilir ve içerisine hapsolunabilir bir doğada olan bu konum; insanların kendilerine uzaktan bakabilmelerini, tepeden bakabilmelerini, yamuk bakabilmelerini, hatta gözleri kapalı bakabilmelerini olanaklı kılarak kendileri hakkında hem farklı hem de çoklu çıkarımlar yaparak gizli ya da saklı yönlerini keşfetmelerini ve bu yönler odağında özgürleşmelerini sağlamaktadır.
Dijital iletişim ve etkileşimin insan hayatındaki yeri, özellikle son çeyrek yüzyıl içerisinde oldukça önemli bir konuma erişmiştir. Bu bağlamda kimliğin kendini tanımlama, toplum içinde tanınma ve aidiyet gibi kavramsal bileşenleri de dijital iletişim platformlarının ortaya çıkması ve aktüel hayattaki iletişiminin önemli bir kısmının bu çevrimiçi platformlarda yürütülmesiyle kimlik 'dissosiye' olmaya başlamıştır. Geçmiş yüzyıllarda bireyin düşünce ve davranışları kimliğin çizdiği çerçevede katı bir biçimde sınırlanmış ve kimlik, insanın dünyadaki konumunu belirleyen önceden tanımlanmış toplumsal roller ve geleneksel mitler sisteminin işlevsel bir unsuru olarak yer almıştır. Geleneksel toplumlarda bir insanın kimliği oturmuş, değişmez ve durağan nitelikteyken, gelişen dijital teknolojilerle karakterize olan modern dönemde ise kimlik; oldukça devingen, çok katmanlı, yeniliğe açık ve etkileşimseldir. Kimlik günümüzde hâlâ görece sınırları çizilmiş kalmakla birlikte eskiye oranla katı halden çok daha kırılgan, esnek, çözünmüş ve geçirgen hâle gelmiştir.
Tarihsel süreçte hayatlarının çoğunu yerel kültür ağlarında ve bu ağlar tarafından belirlenen etkileşimlerde bulunarak geçiren insanlık, internet ve siber uzam sayesinde küresel kitle kültürüne geçiş yapmıştır. Bu devrimsel dönüşüm kültürel hayatın dokusunu değiştirmekle kalmamış, bireylerin kimlik katmanlarını da daha karmaşık ve birbirine benzer hâle getirmiştir. Postmodern sosyal teoriler, internet çağının ve tüketim toplumunun etkisiyle bireylerin yaşam tarzları ve günlük hayatlarının geçmişe kıyasla büyük oranda değiştiğini, kimlik olgusunun da bu değişimden fazlasıyla nasibini aldığını vurgulamaktadırlar. Şimdiki zamanın akışkan ağ toplumunun bireyleri belirsizlik, köksüzlük ve zayıf toplumsal bağların getirdiği koşullar altında yalnızlaşmış olup kaygı ve güvensizlik duygusunun hâkim olduğu kırılgan bir hayata sahiptir. Bu nedenle insanlar geçici ya da anlık da olsa bir kimlik duygusuna sahip olmak adına eylemsel bir temastan bir diğerine doğru sürüklenmektedir. Ağ toplumunda bir kimlik duygusuna sahip olma yönelimi parçalı doğada ve parçalı zamanda fonksiyon göstermektedir. Siber dissosiyasyonun oldukça net bir şekilde eşlik ettiği bu akışkan ve parçalı kimlik durumu yani siber kimlik, güvensizlik duygusu zeminindeki köksüz dinamik yapı ile ilişkili olarak dissosiyatif reaksiyonların ortaya çıkmasına ve ruhsal kırılganlıklara neden olabilmektedir.
Dijital iletişim ağları ya da teknoloji araçlı iletişimler, günümüz toplumunda bireyler ve toplumların hem psikolojik hem de sosyolojik ve politik boyutlarda oldukça önemli psikososyopolitik dönüşümlerine ve gelişimlerine neden olmakta ve yakın geçmişteki bireylere oranla oldukça farklılaşan yeni insan profillerini ortaya çıkararak dissosiyasyonu özellikle klinik dissosiyasyon ile aktüel hayatın dissosiyasyonu arasında bir köprü kuran ve geçiş sağlayan siber dissosiyasyonu hem normlaştırmakta hem de normalleştirmektedir. Modern toplumların dissosiyasyonu kolaylaştırdığını öne süren çalışmalar mevcut olup hem klinik psikolojide hem de siber psikolojide bu kolaylaştırıcı etkinin temel alındığı bilimsel çalışmalara olan akademik ilgi artarak devam etmektedir.
Dijital iletişimlerde siber kimlikler, çoğu insan için en sık kullanılan kimlikler hâline gelmişlerdir. Sosyal medya araçlarının ve internetin yoğun kullanımı sonrasında bireylerin büyük bir kısmı siber kimlik kullanmaya başlamışlardır. Gerçek kimliği ile siber kimliği aynı olan kişilere günümüzde daha az rastlanır olmuştur. Siber kimlikler, çok sayıdaki farklı amaçlar ya da farklı kaygılarla insanların büyük oranda kendi asıl kimliklerini gizlemek amacıyla dijital iletişimde kullandıkları kendi ürünleri olan yapay kimlikleridir. Artık insanlar bu siber kimlikleri sayesinde kendilerini genellikle farklı bir yaşta, farklı bir sosyoekonomik seviyede, farklı bir cinsiyette, farklı bir medeni hâlde, farklı bir politik görüşte, farklı bir inançta ya da tamamıyla farklı bir kimlikte tanıtarak diğer insanlarla özgürce iletişim kurmaya devam etmektedirler. Bu dissosiye özgürlük ise günümüz insanlarını baskı karşısında yaşadıkları anksiyete, depresyon, yabancılaşma ve paranoya gibi patolojilerden kısmi oranlarda da olsa uzaklaşmalarını sağlamakta hatta onların ruhsal yapılarını korumalarını olanaklı kılmaktadır.
Diijital çağda ve çoğu toplumda siber hayat gerçek hayat kadar sahiplenilmeye çalışılsa da genellikle bu iki hayat stili eşlenik olmaktan ziyade birbirine kör olarak fonksiyon görmektedir. Ancak artık her birey gerçek hayatı ile siber hayatını entegre etmek zorundadır. Çünkü şimdiki zamanda sosyal medya hesaplarımız kadar görünür ya da onlar kadar varız. Sosyal medya hesaplarıyla popüler olan kişiler 'siber ikon' olarak siber toplumları etkilemekte ve bu, topluma yön vermektedir. Ancak her popüler siber kimlik, ikona dönüşemez ki zaten siber ikonlar hem siber toplumlar hem de gerçek toplumlar için hem siber hem de gerçek liderlerdir. Siber ikonlar bu liderlikleriyle, dijital ağ toplumundaki bütün insanlar üzerinde kuşatıcı ve dönüştürücü bir güç konumuna geçerler. Zaman zaman çoğu sistem de kuşatıcı ve dönüştürücü bu gücü kullanabilmek adına kendi ikonlarını oluşturmakta ve belirli kitleleri kontrol edip yönetmektedir.
Prof. Dr. Erdinç ÖZTÜRK
Editör
In cyber psychology studies carried out on today's society, it is scientifically demonstrated that after the widespread use of internet technology and the increasing use of mobile devices, individuals have begun to perceive both social media tools and digital communication methods as an indispensable element of their lives. Digital communication, which usually takes place online, continues to reduce the usual face-to-face interpersonal and inter-societal communication methods substantially, pushing people to a position where they prefer to ensure the continuity of the exchange of thoughts, feelings, behaviours and information among themselves through digital and mobile methods. This situation, with its preferable and also incarcerating nature, enables people to look at themselves from a distance, to look down on themselves, to look crookedly at themselves and even to look at themselves with their eyes closed, providing them with tools to discover their hidden aspects with the help of both differentiated and multiple inferences about themselves, and sets them free with regards to these discovered hidden aspects.
The place of digital communication and digital interaction in human life has reached a very important position, especially in the last quarter-century. In this context, the conceptual components of identity such as self-identification, social recognition and social belonging have also started to become "dissociated" with the emergence of digital communication platforms and the execution of a significant part of the communication in actual life on these online platforms. In the past centuries, the thoughts and behaviours of the individual were strictly limited within the framework drawn by the identity, and identity took place as a functional element of the pre-defined social roles and traditional myths that determine the human position in the world. While in traditional societies a person's identity is established, unchangeable and static, in the modern times, which is characterized by the development of digital technologies, it is highly dynamic, multi-layered, innovative and interactive. Although its boundaries still relatively remain today, identity has become much more fragile, flexible, dissolved and permeable compared to its solid state in the past.
In the historical process, humanity, who spent most of their lives in local cultural networks and interacted in the scope determined by these networks, has transitioned to global mass culture by means of internet and cyberspace. This revolutionary transformation has not only changed the fabric of cultural life, but also made the identity layers of individuals more complex and similar simultaneously. Postmodern social theories emphasize that with the influence of the internet age and consumer society, individuals' lifestyles and daily lives have changed considerably compared to the past, and the phenomenon of identity has strongly taken its share from this change. Individuals of the liquid network society of the present are isolated under conditions of uncertainty, rootlessness and weak social ties, and have a fragile life dominated by anxiety and insecurity. For this reason, people are dragged from one operational contact to another in order to have a sense of identity, be it temporary or momentary. The orientation to have a sense of identity in the network society functions in fragmented nature and fragmented time. This liquid and fragmented identity, that is cyber identity, is quiet clearly accompanied by cyber dissociation, and can lead to the emergence of dissociative reactions and mental vulnerabilities in relation to the rootless dynamic structure on the basis of insecurity.
Today's digital communication networks or technology-mediated communication tools cause important psycho-socio-political transformations and developments in psychological, sociological and political dimensions of individuals and societies, and give way to the emergence of new human profiles that differ considerably compared to the individuals of the recent past, and both normalize cyber dissociation and define it as a norm, which establishes a bridge and provides a transition between clinical dissociation and dissociation of actual life. There are studies suggesting that modern societies facilitate dissociation, and academic interest in scientific studies based on this facilitating effect in both clinical psychology and cyber psychology continues to increase.
Cyber identities have become the most frequently used identities for most people in digital communications. After the extensive use of social media tools and the internet, most of the individuals have started to use cyber identity. People with identical actual and cyber identity are less common today. Cyber identities are their own products, and are artificial identities that people use in digital communications to hide their original identity, largely for various purposes or for different concerns. Now, by virtue of these cyber identities, people continue to communicate freely with other people by presenting themselves often at a different age, at a different socioeconomic level, a different gender, a different marital status, a different political view, a different belief, or a completely different identity altogether. This dissociated freedom enables today's people to avoid pathologies such as anxiety, depression, alienation and paranoia that they experience in the face of pressure, although to a certain extent, and even enables them to protect their mental and psychological structures.
In the digital age and in most societies, cyber life is tried to be embraced as much as real life, but generally these two lifestyles function as they are blind to one another rather than conjugate. However, now every individual has to integrate his real life with his cyber life, since we are as visible or as present as our social media accounts in the present. People with high popularity with their social media accounts are influencing and directing cyber societies as "cyber icons". However, not every popular cyber identity can turn into an icon, as cyber icons are both 'cyber' and true leaders for both cyber societies and real societies. With this leadership, cyber icons become an encompassing and transformative power over all people in the digital network society. From time to time many systems create their own icons; control and manage certain audiences in order to use this encompassing and transformative power.
Prof. Dr. Erdinç Öztürk
Editor
.: İşlem Listesi