Psöriyazis, hastaları tüm yaş gruplarında psikososyal yönden belirgin bir şekilde etkilemektedir. Psöriyazisde anksiyete, depresyon gibi hastalıklar ve intihar girişimi artmış sıklıkta bildirilmiştir.4,5 Farklı dermatolojik hastalıklarda depresyon derecesi ve intihar düşüncesini karşılaştıran çalışmada;5 şiddetli psöriyazis hastalarında depresyon sıklığı, akne, atopik dermatit ve alopesi areata hastalarından daha yüksek bulunmuştur. Tüm bu dermatolojik hastalıklar içinde en yüksek intihar düşüncesi oranı da, psöriyazisli hastalarda (psöriyazisde %7,2, grup ortalaması %4) gözlenmiştir.
Psöriyazis toplumda yeterince iyi bilinmemektedir. Üstelik psöriyazis ile ilgili yaygın ve çoğu kez de yanlış mitler vardır. Bu nedenle de hastalar toplumdan dışlanabilmektedir. Yakın tarihli çalışmada Halioua ve ark.6 Fransa toplumunu temsil eden 1005 kişi üzerinde gerçekleştirdikleri ankette; psöriyazis ile ilgili yanlış kanı, olumsuz önyargı ve ayrımcı davranışları değerlendirmişlerdir. Ankete yanıt verenlerin neredeyse %20'sinde hastalıkla ilgili yanlış kanılara, %8'inde ise olumsuz önyargılara rastlamışlardır. Daha da önemlisi, ankete katılanların neredeyse yarısı psöriyazis hastalarına karşı ayrımcı davranışlar göstermiştir. Ankete yanıt veren bireylerin; %7,6'sı psöriyazis hastalarıyla arkadaşlık bağlarını koruma, %17,9'u görünür lezyonları olanlarla öğle veya akşam yemeği yeme, %29,7'si yanaktan öpme, %28,8'i el sıkma ve %44,1'i cinsel ilişki ile ilgili konularda olumsuz bir tutum içinde olacaklarını belirtmişlerdir. Anketi yanıtlayanların %62,4'ünün psöriyazis ile ilgili herhangi bir bilgisi yoktu ve bu grupta yanlış kanı, olumsuz önyargı ve ayrımcı davranışlar belirgin derecede daha yüksekti.
Deri vücudun dış dünyaya açılan penceresidir ve saç, tırnak gibi özel keratinize yapılarıyla birlikte, insanın dış görünümüne önemli katkıda bulunur. Seyrinde vücudun özellikle görünür deri alanlarına veya özel bölgelere (genital bölge vb.) yerleşim gösteren hastalıklar damgalanma başta olmak üzere önemli psikososyal etkilenmelere yol açabilirler. Vücudun görünür alanlarına sık yerleşen psöriyazis dışarıdan fark edilebilen diğer hastalıklarda olduğu gibi bireyi başkalarından farklı kılan, diğer bir tanımla damgalayan özelliğe sahiptir.7
Damgalanmanın bir diğer boyutu olan içselleştirilmiş damgalanma; bireyin toplum tarafından oluşturulan hastalıkla ilgili olumsuz kalıp yargıları kabullenmesi ve değersizlik, utanç gibi duygulanımlarla kendisini toplumdan geri çekmesidir.8,9 Bireyde, başka insanların hastalığına tepki göstereceği beklentisi oluşmaktadır. İçselleştirilmiş damgalanma bireylerde belirgin bir örselenmeye, öz yetkinlik ve öz saygıda azalmaya yol açabilmektedir. Bu durum ise; toplumda hastalık için var olan damgalanma ile baş edebilmeyi güçleştirebilmektedir. Sonuç olarak hastaların sosyal uyum sorunları ve bunun beraberinde getirdiği meslek ile ilgili işlevselliğin azalması, işsizlik gibi problemler ortaya çıkabilmektedir. Bireylerin tedaviye yönelimleri aksayabilmektedir.10 Yakın tarihte grubumuzun gerçekleştirdiği çalışma;9 psöriyazis hastalarında yüksek düzeylerde saptanan içselleştirilmiş damgalanmanın belirginliği ile psöriyazisin şiddeti, olumsuz yaşam kalitesi, genel sağlık ve ruhsal hastalıkların birbirine paralel eğilim gösterdiğini ortaya çıkarmıştır. Vücudun görünür alanları veya genital bölge tutulduğunda, artropatik ve invers psöriyazisde içselleştirilmiş damgalanma daha
belirgin olarak saptanmıştır.
Psöriyazise yaklaşırken ve tedavi ederken tüm bu faktörleri göz önünde tutan bütüncül bir yaklaşım önemlidir. Hastalığın tedavisinde tarafların (hekim, hasta ve hasta yakınları) iş birliği içinde olması ve uyumiçinde çaba göstermesi tedavinin ayrılmaz bir parçasıdır. Diğer yandan hekimin toplumu da psöriyazis hakkında bilinçlendirmesi gerekir. Eğer tüm bu unsurlar belirlenmiş amaç ve hedefler doğrultusunda birleştirilebilirse sonuç alınabilir. Bir başka deyimle kesin tedavisi olmayan hastalıkta olası en az lezyonla uzun süren iyilik dönemleri elde edilebilir.
Türkiye Klinikleri'nin bu çalışmasında kendi alanlarında deneyimli yazarlarla birlikte ve olabildiğince bütüncül bir yaklaşımla sizlere psöriyazisin tüm yönlerini aktarmaya çalıştık. Çalışmanın içeriği belirlenirken, temel psöriyazis başlıklarının yanısıra, günlük pratiğimizde karşılaşabileceğimiz hasta örneklerinden de yararlanıldı. Her bir başlık için güncel ve olabildiğince özlü bir yazım şekli tercih edildi. Uygun başlıklarda kanıta dayalı tıp çerçevesinde basamaklı yaklaşımlar önerildi. Bu çalışmanın siz değerli okuyucu kitlesinin günlük klinik pratiğinde bir farklılık yaratması, yer edinebilmesi ve psöriyazis için başucu kaynağı olması, çalışmaya katkı veren tüm yazarların ortak dileğidir.
Prof. Dr. Erkan ALPSOY
Editör
KAYNAKLAR
1. Celsus AC. De Re Medica. 3rd ed. Translated: Grieve J. London: E. Portwine; 1837.
2. Glickman FS. Lepra, psora, psoriasis. J Am Acad Dermatol. 1986;14(5 Pt 1):863-6.
3. Willan R. On Cutaneous Diseases. London: J. Johnson, 1808.
4. Kimball AB, Wu EQ, Guérin A, Yu AP, Tsaneva M, Gupta SR, et al. Risks of developing psychiatric disorders in pediatric patients with psoriasis. J Am Acad Dermatol 2012;67(4):651-7.
5. Gupta MA, Gupta AK. Depression and suicidal ideation in dermatology patients with acne, alopecia areata, atopic dermatitis and psoriasis. Br J Dermatol 1998;139(5):846-50.
6. Halioua B, Sid-Mohand D, Roussel ME, Maury-le-Breton A, de Fontaubert A, Stalder JF. Extent of misconceptions, negative prejudices and discriminatory behaviour to psoriasis patients in France. J Eur Acad Dermatol Venereol 2016 Apr;30(4):650-4.
7. Corrigan P. The impact of stigma on severe mental illness. Cognitive Behavioral Practice 1998;5(2):201-22.
8. Alpsoy E, Şenol Y, Bilgiç A, Baysal Ö, Akman-Karakaş A. Reliability and validity of internalized stigmatization scale in psoriasis.TURKDERM 2015;49(1):45-9.
9. Alpsoy E, Polat M, Fettahlıoglu-Karaman B, Karadag AS, Kartal-Durmazlar P, Yalcin B, et al. Internalized stigma in psoriasis; a multicenter study. J Dermatol 2017;44(8):885-91.
10. Perlick DA1, Rosenheck RA, Clarkin JF, Sirey JA, Salahi J, Struening EL, et al. Stigma as a barrier to recovery: Adverse effects of perceived stigma on social adaptation of persons diagnosed with bipolar effective disorder. Psychiatr Serv 2001;52(12):1627-32.
.: İşlem Listesi