Omurga ve Omurilik Yaralanmalarına Multidisipliner Yaklaşım Özel Sayısı
.: DERLEME
Omurilik Yaralanmalarında Yoğun Bakım
Intensive Care Management of Spinal Cord Injuries
Turkiye Klinikleri J Neurosurg-Special Topics. 2015;5(2):72-9
Makale Dili: TR
ÖZET
Omurilik yaralanması, etkilenen omurilik düzeyine bağlı olarak bireyde fiziksel kısıtlılığa yol açan ve birçok sistemi ilgilendiren bir sağlık problemidir. Etkilenen omurilik seviyesi ve bunun sonucunda gelişen disfonksiyonun derecesine bağlı olarak erken ve geç dönemde tedavinin yoğun bakım şartlarında sürdürülmesi gerekebilir. Havayolu açıklığı sağlanırken karşılaşılabilecek ventilasyonda ve entübasyonda güçlükler, solunum kasları paralizine bağlı solunum yetersizlikleri ve bunlara sekonder gelişen pnömoni ve atelektazi gibi sorunlar, otonom disfonksiyon, spinal şok ve venöz tromboemboli gibi kardiyovasküler etkilenmeler, önemli morbidite ve mortalite nedenleridir. Hipertansiyon ve iskemik kalp hastalığı gelişme sıklığı normal popülasyona göre daha yüksektir. İskemik kalp hastalığı riski alt seviyelerdeki lezyonlarda daha sık görülürken, serebral vasküler olaylar ve ritim problemleri yüksek seviyedeki lezyonlarda daha sıktır. Bu hastalarda gastrointestinal disfonksiyona bağlı akut ve kronik dönemde beslenme desteğinin sağlanması ve sürdürülmesi gerekebilir. Omurilik yaralanmalarında idrar yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığı artar ve böbrek yetersizliği gelişmesi de daha kolaydır. Bu hastaların tedavi sürecinde bası yaraları da önemli bir sorundur. Kronik ağrı, spastisite ve osteoporoz da omurilik yaralanmalarında başedilmesi gereken sorunlardır. Birçok sistemde fonksiyonel kısıtlılığa yol açan omurilik yaralanmalarında enfeksiyonların da eklenmesiyle birlikte klinik tablo ağırlaşabilmektedir. Bu hastalarda, erken ve uygun tedavi ile sağkalım artmaktadır. Omurilik yaralanmaları tedavisinde amaç, primer hasarın yol açtığı nörolojik etkilenmenin ilerlemesinin ve hipoperfüzyon, iskemi ile inflamasyonun neden olduğu sekonder hasarın oluşmasının önlenmesine yöneliktir.
Anahtar Kelimeler: Omurilik yaralanması; yoğun bakım; otonom disfonksiyon; mekanik ventilasyon
Omurilik yaralanması, etkilenen omurilik düzeyine bağlı olarak bireyde fiziksel kısıtlılığa yol açan ve birçok sistemi ilgilendiren bir sağlık problemidir. Etkilenen omurilik seviyesi ve bunun sonucunda gelişen disfonksiyonun derecesine bağlı olarak erken ve geç dönemde tedavinin yoğun bakım şartlarında sürdürülmesi gerekebilir. Havayolu açıklığı sağlanırken karşılaşılabilecek ventilasyonda ve entübasyonda güçlükler, solunum kasları paralizine bağlı solunum yetersizlikleri ve bunlara sekonder gelişen pnömoni ve atelektazi gibi sorunlar, otonom disfonksiyon, spinal şok ve venöz tromboemboli gibi kardiyovasküler etkilenmeler, önemli morbidite ve mortalite nedenleridir. Hipertansiyon ve iskemik kalp hastalığı gelişme sıklığı normal popülasyona göre daha yüksektir. İskemik kalp hastalığı riski alt seviyelerdeki lezyonlarda daha sık görülürken, serebral vasküler olaylar ve ritim problemleri yüksek seviyedeki lezyonlarda daha sıktır. Bu hastalarda gastrointestinal disfonksiyona bağlı akut ve kronik dönemde beslenme desteğinin sağlanması ve sürdürülmesi gerekebilir. Omurilik yaralanmalarında idrar yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığı artar ve böbrek yetersizliği gelişmesi de daha kolaydır. Bu hastaların tedavi sürecinde bası yaraları da önemli bir sorundur. Kronik ağrı, spastisite ve osteoporoz da omurilik yaralanmalarında başedilmesi gereken sorunlardır. Birçok sistemde fonksiyonel kısıtlılığa yol açan omurilik yaralanmalarında enfeksiyonların da eklenmesiyle birlikte klinik tablo ağırlaşabilmektedir. Bu hastalarda, erken ve uygun tedavi ile sağkalım artmaktadır. Omurilik yaralanmaları tedavisinde amaç, primer hasarın yol açtığı nörolojik etkilenmenin ilerlemesinin ve hipoperfüzyon, iskemi ile inflamasyonun neden olduğu sekonder hasarın oluşmasının önlenmesine yöneliktir.
Anahtar Kelimeler: Omurilik yaralanması; yoğun bakım; otonom disfonksiyon; mekanik ventilasyon
ABSTRACT
Spinal cord injury is a health problem concerning many systems and leading to physical limitations in the individual, depending on the level of the affected spinal cord level. Early and late term treatment might require intensive care conditions, depending on the affected spinal cord level and the resulting dysfunction. Difficulties in ventilation and intubation during airway management, respiratory insufficiencies and resulting secondary pneumonia and atelectasia, cardiovascular problems such as autonomic dysfunction, spinal shock and venous thromboembolism are significant reasons for morbidity and mortality. The incidence of hypertension and ischemic heart disease is higher than in the normal population. While the risk of ischemic heart disease is higher in lesions at low levels, cerebrovascular events and rhythm problems are observed more frequently in lesions at high levels. In these patients, nutritional support and maintenance might be required during the acute and chronic period due to gastrointestinal dysfunction. In spinal cord injuries, the incidence of urinary tract infections increase and renal insufficiency develops more easily. Pressure ulcers are significant problems during the treatment period in these patients. Chronic pain, spasticity, and osteoporosis are the problems that should be dealt with spinal cord injuries. The clinical situation could worsen when infections are added to the spinal cord injuries, which cause functional limitation in many systems. The survival rate increases in these patients with early and appropriate treatment. The treatment goal in spinal cord injuries is to prevent progression of the neurological damage caused by the primary injury and to prevent development of secondary injury caused by hypoperfusion, ischemia, and inflammation.
Keywords: Spinal cord injury; intensive care; autonomic dysfunction; mechanical ventilation
Spinal cord injury is a health problem concerning many systems and leading to physical limitations in the individual, depending on the level of the affected spinal cord level. Early and late term treatment might require intensive care conditions, depending on the affected spinal cord level and the resulting dysfunction. Difficulties in ventilation and intubation during airway management, respiratory insufficiencies and resulting secondary pneumonia and atelectasia, cardiovascular problems such as autonomic dysfunction, spinal shock and venous thromboembolism are significant reasons for morbidity and mortality. The incidence of hypertension and ischemic heart disease is higher than in the normal population. While the risk of ischemic heart disease is higher in lesions at low levels, cerebrovascular events and rhythm problems are observed more frequently in lesions at high levels. In these patients, nutritional support and maintenance might be required during the acute and chronic period due to gastrointestinal dysfunction. In spinal cord injuries, the incidence of urinary tract infections increase and renal insufficiency develops more easily. Pressure ulcers are significant problems during the treatment period in these patients. Chronic pain, spasticity, and osteoporosis are the problems that should be dealt with spinal cord injuries. The clinical situation could worsen when infections are added to the spinal cord injuries, which cause functional limitation in many systems. The survival rate increases in these patients with early and appropriate treatment. The treatment goal in spinal cord injuries is to prevent progression of the neurological damage caused by the primary injury and to prevent development of secondary injury caused by hypoperfusion, ischemia, and inflammation.
Keywords: Spinal cord injury; intensive care; autonomic dysfunction; mechanical ventilation
.: İşlem Listesi