Oküler Rozasea Semptom ve Bulgularının Doksisiklin Tedavisi Öncesi ve Sonrası Karşılaştırılması
THE COMPARISON OF THE SYMPTOMS AND FINDINGS BEFOREAND AFTER DOXYCYCLINE THERAPY IN OCULAR ROSACEA
Turkiye Klinikleri J Ophthalmol. 2000;9(2):107-11
Makale Dili: TR
Tam Metin
ÖZET
Amaç: Bu çalışmada oküler rozaseadaki bulgu ve semptomlar, sıklık oranları ve doksisiklin tedavisinin bu bulgu ve semptomlar üzerine etkisi araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Klinik ve histopatolojik olarak akne rozasea tanısı alan hastalar oküler rozasea açısından değerlendirildi. Hastaların tümünde oküler semptomlar ve biyomikroskobik muayene bulguları kaydedildi. Hastalara altı hafta süreyle oral yoldan 100 mg/gün doksisiklin tedavisi uygulandı. Altı hafta sonra tedavi bitiminde tüm hastaların oküler semptom ve biyomikroskobik muayene bulguları tekrar kaydedildi, tedavi öncesi ve sonrası semptom, bulgular istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular: Hastalarda en sık görülen oküler semptomlar kaşıntı (%80), batma (%68), kızarıklık (%68), yanma (%64) ve fotofobidir (%60). En sık saptanan bulgular ise, meibomit (%92), telenjiyektazi (%88), blefarit (%84), süperfisiyal punktat keratopati (%72) ve hiperemidir (%60). Doksisiklin tedavisi sonrası rozasealı hastaların kaşıntı, yanma ve kızarıklık semptomlarında istatistiksel olarak anlamlı bir düzelme saptanmıştır (Mc Nemar Testi, p<0,05). Batma, fotofobi, yabancı cisim hissi, sulanma ve ağrı semptomlarında fark görülmemiştir (p>0,05). Doksisiklin ile tedavi sonrası oküler bulgulardan blefarit, meibomit ve telenjiyektazide istatistiksel anlamda düzelme saptanırken (Mc Nemar Testi, p<0,05), süperfisiyal punktat keratopati, hiperemi, hordeolum ve şalazyon bulgularında anlamlı fark görülmemiştir (p>0,05). Sonuç: Sonuç olarak rozasea hastalarının sanıldığından daha yüksek oküler tutulum sıklığı nedeniyle dermatolog, oftalmolog işbirliği ile izlenmesi, bu hastalarda dikkatli oküler öykü ve muayenenin gerektiği düşüncesindeyiz. Doksisiklin ile 6 haftalık tedavi sonrası elde ettiğimiz sonuçlar, rozaseada erken tanı ve tedavinin önemini göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Akne rozasea; doksisiklin; oküler semptomlar; tedavi
Amaç: Bu çalışmada oküler rozaseadaki bulgu ve semptomlar, sıklık oranları ve doksisiklin tedavisinin bu bulgu ve semptomlar üzerine etkisi araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Klinik ve histopatolojik olarak akne rozasea tanısı alan hastalar oküler rozasea açısından değerlendirildi. Hastaların tümünde oküler semptomlar ve biyomikroskobik muayene bulguları kaydedildi. Hastalara altı hafta süreyle oral yoldan 100 mg/gün doksisiklin tedavisi uygulandı. Altı hafta sonra tedavi bitiminde tüm hastaların oküler semptom ve biyomikroskobik muayene bulguları tekrar kaydedildi, tedavi öncesi ve sonrası semptom, bulgular istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular: Hastalarda en sık görülen oküler semptomlar kaşıntı (%80), batma (%68), kızarıklık (%68), yanma (%64) ve fotofobidir (%60). En sık saptanan bulgular ise, meibomit (%92), telenjiyektazi (%88), blefarit (%84), süperfisiyal punktat keratopati (%72) ve hiperemidir (%60). Doksisiklin tedavisi sonrası rozasealı hastaların kaşıntı, yanma ve kızarıklık semptomlarında istatistiksel olarak anlamlı bir düzelme saptanmıştır (Mc Nemar Testi, p<0,05). Batma, fotofobi, yabancı cisim hissi, sulanma ve ağrı semptomlarında fark görülmemiştir (p>0,05). Doksisiklin ile tedavi sonrası oküler bulgulardan blefarit, meibomit ve telenjiyektazide istatistiksel anlamda düzelme saptanırken (Mc Nemar Testi, p<0,05), süperfisiyal punktat keratopati, hiperemi, hordeolum ve şalazyon bulgularında anlamlı fark görülmemiştir (p>0,05). Sonuç: Sonuç olarak rozasea hastalarının sanıldığından daha yüksek oküler tutulum sıklığı nedeniyle dermatolog, oftalmolog işbirliği ile izlenmesi, bu hastalarda dikkatli oküler öykü ve muayenenin gerektiği düşüncesindeyiz. Doksisiklin ile 6 haftalık tedavi sonrası elde ettiğimiz sonuçlar, rozaseada erken tanı ve tedavinin önemini göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Akne rozasea; doksisiklin; oküler semptomlar; tedavi
ABSTRACT
Purpose: In this study, symptoms and clinical findings and their incidence in ocular rosacea and the effect of doxycycline therapy on these symptoms and findings were studied. Materials and Methods: The patients diagnosed as acne rosacea clinically and histopathologically were examined for ocular rosacea. Ocular symptoms and biomicroscopy findings were recorded in patients having ocular rosacea. The patients were treated with doxycycline 100 mg/day for six weeks orally. Ocular symptoms and biomicroscopy findings were recorded again at the end of treatment, and the symptoms and the findings before and after treatment were compared statistically. Results: The most frequent ocular symptoms were itching (80%), irritation (68%), red eye (68%), burning sensation(64%), and photophobia (60%). The most frequent ocular findings were meibomitis (92%), telengiectasis (88%), blepharitis (84%), superficial punctate keratopathy (72%), and hyperemia (60%). Statistically significant relief in rosacea patients were observed for itching, burning, and red eye symptoms after doxycycline treatment (Mc Nemar Test, p< 0,05), but no relief was observed for ocular irritation, photophobia, foreign body sensation, tearing and pain (p>0,05). Statistically significant clinical improvement for the findings of blepharitis, meibomitis, telengiectasia was observed after doxycycline therapy (Mc Nemar Test, p<0,05), but there was no improvement for superficial punctate keratitis, hyperemia, hordeolum, and chalazion (p>0,05). Conclusion: Because of the higher ocular involvement rate than estimated, rosacea patients should be followed by both ophthalmologist and dermatologist and we think that careful ocular history and examination are necessary for these patients. The results obtained with doxycycline therapy for 6 weeks show that early diagnosis and treatment are important in rosacea.
Keywords: Acne rosacea; doxycycline; oculer symptoms; treatment
Purpose: In this study, symptoms and clinical findings and their incidence in ocular rosacea and the effect of doxycycline therapy on these symptoms and findings were studied. Materials and Methods: The patients diagnosed as acne rosacea clinically and histopathologically were examined for ocular rosacea. Ocular symptoms and biomicroscopy findings were recorded in patients having ocular rosacea. The patients were treated with doxycycline 100 mg/day for six weeks orally. Ocular symptoms and biomicroscopy findings were recorded again at the end of treatment, and the symptoms and the findings before and after treatment were compared statistically. Results: The most frequent ocular symptoms were itching (80%), irritation (68%), red eye (68%), burning sensation(64%), and photophobia (60%). The most frequent ocular findings were meibomitis (92%), telengiectasis (88%), blepharitis (84%), superficial punctate keratopathy (72%), and hyperemia (60%). Statistically significant relief in rosacea patients were observed for itching, burning, and red eye symptoms after doxycycline treatment (Mc Nemar Test, p< 0,05), but no relief was observed for ocular irritation, photophobia, foreign body sensation, tearing and pain (p>0,05). Statistically significant clinical improvement for the findings of blepharitis, meibomitis, telengiectasia was observed after doxycycline therapy (Mc Nemar Test, p<0,05), but there was no improvement for superficial punctate keratitis, hyperemia, hordeolum, and chalazion (p>0,05). Conclusion: Because of the higher ocular involvement rate than estimated, rosacea patients should be followed by both ophthalmologist and dermatologist and we think that careful ocular history and examination are necessary for these patients. The results obtained with doxycycline therapy for 6 weeks show that early diagnosis and treatment are important in rosacea.
Keywords: Acne rosacea; doxycycline; oculer symptoms; treatment
.: İşlem Listesi