.: ORİJİNAL ARAŞTIRMA
Oksidatif Stres Benign ve Malign Akciğer Hastalıklarının Ayırıcı Tanısında Belirteç Olabilir mi?
Can Oxidative Stress be an Index in the Differential Diagnosis of Benign and Malign Pulmonary Diseases?
Turkiye Klinikleri Arch Lung. 2005;6(3):89-92
Makale Dili: TR
Tam Metin
ÖZET
Oksidatif stres oluşturan serbest radikaller ve reaktif oksijen metabolitleri çevremizde bol miktarda bulunmaktadır. Ayrıca biyolojik sistemlerde gerek inflamatuar hücrelerde "solunumsal patlama" olayına bağlı, gerekse diğer hücrelerde hücre komponentlerinin oksidatif hasarı sonucu pek çok oksidan üretilmektedir. Oksidan üretimine kaynak oluşturan oksijen, vücudumuzda en yüksek oranda akciğerlerde bulunur. Yine sigara dumanı ve kirli havaya en çok maruz kalan organ da akciğerlerdir. Bu şekilde alınan oksidanlarla akciğerlerde hasar meydana gelmekte bu da benign ve malign pek çok akciğer hastalığının etyopatogenezinde rol almaktadır. Kronik obstruktif akciğer hastalığında (KOAH); meydana gelen progresif hava yolu obstruksiyonuna karşı vücudun oluşturduğu anormal inflamatuar yanıta bağlı olarak aşırı miktarlarda serbest radikal ve reaktif oksijen metaboliti ortaya çıkmaktadır. Akciğer kanserli hastalarda da kanserin başlama ve progresyonunda serbest radikallerin payı büyüktür. Bu araştırmada akciğer kanseri erken tanısında ve akciğerin benign-malign hastalıklarının ayırımında katkı sağlayabileceği düşüncesiyle oksidatif stresi ölçmeyi amaçladık. Bu amaçla malign ve benign akciğer hastalıklarında serumda oksidatif stresin göstergesi olan ROM (Reaktif Oksijen Metabolitleri) değerleri ölçüldü. Çalışmada 30 akciğer kanserli, 22 KOAH'lı ve 21 sağlıklı kişinin serum ROM değerleri ölçüldü. KOAH'lı hasta grubunda serum ROM değerleri, akciğer kanseri ve sağlıklı kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksekti (p<0.001). Akciğer kanseri grubunda kontrol grubuna göre anlamlı yükselme (p<0.01), KOAH grubuna göre ise anlamlı düşüklük (p<0.05) tespit ettik. Sonuç olarak KOAH'lı ve akciğer kanserli olgularda elde edilen yüksek ROM seviyeleri bu hastalıklar için tanıda yardımcı bir parametre olabilir, ancak yüksek ROM seviyelerinin akciğer hastalıklarında benign-malign ayrımında tek başına yeterli bir parametre olamayacağı kanısına vardık.
Anahtar Kelimeler: Akciğer kanseri; KOAH; Oksidatif stres; Reaktif oksijen metabolitleri
Oksidatif stres oluşturan serbest radikaller ve reaktif oksijen metabolitleri çevremizde bol miktarda bulunmaktadır. Ayrıca biyolojik sistemlerde gerek inflamatuar hücrelerde "solunumsal patlama" olayına bağlı, gerekse diğer hücrelerde hücre komponentlerinin oksidatif hasarı sonucu pek çok oksidan üretilmektedir. Oksidan üretimine kaynak oluşturan oksijen, vücudumuzda en yüksek oranda akciğerlerde bulunur. Yine sigara dumanı ve kirli havaya en çok maruz kalan organ da akciğerlerdir. Bu şekilde alınan oksidanlarla akciğerlerde hasar meydana gelmekte bu da benign ve malign pek çok akciğer hastalığının etyopatogenezinde rol almaktadır. Kronik obstruktif akciğer hastalığında (KOAH); meydana gelen progresif hava yolu obstruksiyonuna karşı vücudun oluşturduğu anormal inflamatuar yanıta bağlı olarak aşırı miktarlarda serbest radikal ve reaktif oksijen metaboliti ortaya çıkmaktadır. Akciğer kanserli hastalarda da kanserin başlama ve progresyonunda serbest radikallerin payı büyüktür. Bu araştırmada akciğer kanseri erken tanısında ve akciğerin benign-malign hastalıklarının ayırımında katkı sağlayabileceği düşüncesiyle oksidatif stresi ölçmeyi amaçladık. Bu amaçla malign ve benign akciğer hastalıklarında serumda oksidatif stresin göstergesi olan ROM (Reaktif Oksijen Metabolitleri) değerleri ölçüldü. Çalışmada 30 akciğer kanserli, 22 KOAH'lı ve 21 sağlıklı kişinin serum ROM değerleri ölçüldü. KOAH'lı hasta grubunda serum ROM değerleri, akciğer kanseri ve sağlıklı kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksekti (p<0.001). Akciğer kanseri grubunda kontrol grubuna göre anlamlı yükselme (p<0.01), KOAH grubuna göre ise anlamlı düşüklük (p<0.05) tespit ettik. Sonuç olarak KOAH'lı ve akciğer kanserli olgularda elde edilen yüksek ROM seviyeleri bu hastalıklar için tanıda yardımcı bir parametre olabilir, ancak yüksek ROM seviyelerinin akciğer hastalıklarında benign-malign ayrımında tek başına yeterli bir parametre olamayacağı kanısına vardık.
Anahtar Kelimeler: Akciğer kanseri; KOAH; Oksidatif stres; Reaktif oksijen metabolitleri
ABSTRACT
The oxidative stress causing free radicals and reactive oxygen metabolites are present excessively in our environment. Furthermore, many oxidants are produced in the biological systems due to both 'respiratory burst' in the inflammatory cells and oxidative damage of the cellular components in the other cells. Oxygen, the source of oxidant production, is abundant in the lungs at human body. Beside that the lung also faces cigarette smoke and polluted air. The oxidants taken by this way cause pulmonary damage,which play role in the ethiopathogenesis of many benign and malign lung diseases. In COPD(Chronic Obstructive Pulmonary Diseases) xcessive amount of free oxygen radicals and reactive oxygen metabolites occur during the abnormal inflammatory response in the human body as a response to the progressive airway obstruction. Free oxygen radicals also have an important role at the initiation and progression of the lung cancer. We aimed to measure the oxidative stress in order that it could be a useful parameter in differential diagnosis of benign and malignant lung diseases and at the early diagnosis of the lung cancer. For this reason ROM (Reactive Oxygen Metabolites) levels were studied as an indicator of oxidative stress, at the sera of the patients with benign and malignant lung diseases. In this study, serum ROM levels of 30 patients with lung cancer, 22 patients with COPD and 21 healthy subjects were measured. The serum ROM levels of the patients with COPD were significantly higher than those of the lung cancer patients or those of the healthy subjects (p<0.001). ROM levels were significantly higher in the lung cancer patients compare to the control group (p<0.01) and lower compare to the COPD group (p<0.05). We concluded that higher ROM levels at the sera of the lung cancer or COPD patients could be a useful parameter in the diagnosis of these diseases. However, high ROM levels can only not be used as an index for the differential diagnosis of the benign or malignant lung diseases.
Keywords: Lung cancer; COPD; Oxidative stress; Reactive oxygen metabolites
The oxidative stress causing free radicals and reactive oxygen metabolites are present excessively in our environment. Furthermore, many oxidants are produced in the biological systems due to both 'respiratory burst' in the inflammatory cells and oxidative damage of the cellular components in the other cells. Oxygen, the source of oxidant production, is abundant in the lungs at human body. Beside that the lung also faces cigarette smoke and polluted air. The oxidants taken by this way cause pulmonary damage,which play role in the ethiopathogenesis of many benign and malign lung diseases. In COPD(Chronic Obstructive Pulmonary Diseases) xcessive amount of free oxygen radicals and reactive oxygen metabolites occur during the abnormal inflammatory response in the human body as a response to the progressive airway obstruction. Free oxygen radicals also have an important role at the initiation and progression of the lung cancer. We aimed to measure the oxidative stress in order that it could be a useful parameter in differential diagnosis of benign and malignant lung diseases and at the early diagnosis of the lung cancer. For this reason ROM (Reactive Oxygen Metabolites) levels were studied as an indicator of oxidative stress, at the sera of the patients with benign and malignant lung diseases. In this study, serum ROM levels of 30 patients with lung cancer, 22 patients with COPD and 21 healthy subjects were measured. The serum ROM levels of the patients with COPD were significantly higher than those of the lung cancer patients or those of the healthy subjects (p<0.001). ROM levels were significantly higher in the lung cancer patients compare to the control group (p<0.01) and lower compare to the COPD group (p<0.05). We concluded that higher ROM levels at the sera of the lung cancer or COPD patients could be a useful parameter in the diagnosis of these diseases. However, high ROM levels can only not be used as an index for the differential diagnosis of the benign or malignant lung diseases.
Keywords: Lung cancer; COPD; Oxidative stress; Reactive oxygen metabolites
.: İşlem Listesi