.: ORİJİNAL ARAŞTIRMA
Multipl Sklerozlu Hastalarda Klinik Bulguların Servikal Spinal Magnetik Rezonans Görüntüleme Bulguları İle Karşılaştırılması
AN ASSESSMENT OF CLINICAL FINDINGS AND CERVICAL SPINAL MAGNETIC RESONANCE IMAGING IN PATIENTS WITH MULTIPLE SCLEROSIS
Turkiye Klinikleri J Med Sci. 2005;25(1):58-64
Makale Dili: TR
Tam Metin
ÖZET
Amaç: Multipl skleroz (MS) tanısı ile takip edilen hastalarda manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yöntemi ile gadolinium dietilen triamino pentaasetik asit kullanarak, servikal spinal korddaki lezyonlar incelendi. Bu çalışmada MRG yöntemi ile, MS tanısı alan hastalarda spinal korddaki lezyon sayısı, özellikleri, aktivitesinin saptanması ve klinik ile uyumun araştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Poser tanı kriterlerine göre kesin MS tanısı almış 25 hastaya kontrastsız ve kontrastlı T1-ağırlıklı aksiyal ve sagital, PDT2-ağırlıklı sagital görüntüler alınarak servikal MRG tetkiki yapıldı. Bu hastaların hiçbirisinde daha önce bir klinik endikasyonla servikal spinal MRG çalışması yapılmamıştı. Hastaların yaş, cinsiyet, hastalık süresi, atak sayısı, klinik bulguları, klinik seyir tipi, "Expanded Disability Status Scale (EDSS)" skoru ve MRG'de servikal tutulum tipleri ve seviyeleri incelendi. Bu amaçla ?2testi, Kruskal-Wallis varyans analizi ve Spearman korelasyonu kullanılarak istatistiksel değerlendirme yapıldı. Bulgular: Toplam 25 hastanın 17 (%68)'sinde spinal kordda tutulum tespit edildi. Farklı klinik tiplerde EDSS skoru ortancaları arasındaki fark anlamlılığa çok yakın bulundu (p= 0.051). Farklı klinik tiplerde hastalık süreleri ortancaları arasındaki farklılık anlamlı bulundu (p= 0.034). Kruskal-Wallis varyans analizi ile farklı klinik tiplerde atak sayıları farklı bulundu (p= 0.024). Hastalık süresi ile atak sayısı arasındaki ilişki anlamlı bulunurken (r= 0.0643 p= 0.001), hastalık süresi ve EDSS skoru arasındaki ilişki anlamlı bulunmadı (r= 0.91 p= 0.666). Atak sayısı ile EDSS skoru arasında ilişki anlamlı bulundu (r= 0.492 p= 0.015). Klinik seyir tiplerinde soliter plak (var, yok olarak) ve lineer plak dağılımları ?2 testi ile karşılaştırıldı ve farklı bulunmadı (sırasıyla ?2= 3.23 p= 0.358, ?2= 5.17 p= 0.16). Sonuç: Bu çalışmada MS'li hastalarda MRG'nin hastalık aktivitesini göstermedeki sensitivitesi %68 bulunmuştur. MRG ile spinal kordun değerlendirilmesi ve yeni lezyonların tespit edilmesinin, hastanın tedavisini yönlendirerek ileride gelişebilecek nörolojik defisitleri engelleyebilme ve prognozu iyileştirebilme potansiyeli yönünden faydalı olabileceği düşünüldü.
Anahtar Kelimeler: Multipl skleroz, manyetik rezonans görüntüleme,gadolinium
Amaç: Multipl skleroz (MS) tanısı ile takip edilen hastalarda manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yöntemi ile gadolinium dietilen triamino pentaasetik asit kullanarak, servikal spinal korddaki lezyonlar incelendi. Bu çalışmada MRG yöntemi ile, MS tanısı alan hastalarda spinal korddaki lezyon sayısı, özellikleri, aktivitesinin saptanması ve klinik ile uyumun araştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Poser tanı kriterlerine göre kesin MS tanısı almış 25 hastaya kontrastsız ve kontrastlı T1-ağırlıklı aksiyal ve sagital, PDT2-ağırlıklı sagital görüntüler alınarak servikal MRG tetkiki yapıldı. Bu hastaların hiçbirisinde daha önce bir klinik endikasyonla servikal spinal MRG çalışması yapılmamıştı. Hastaların yaş, cinsiyet, hastalık süresi, atak sayısı, klinik bulguları, klinik seyir tipi, "Expanded Disability Status Scale (EDSS)" skoru ve MRG'de servikal tutulum tipleri ve seviyeleri incelendi. Bu amaçla ?2testi, Kruskal-Wallis varyans analizi ve Spearman korelasyonu kullanılarak istatistiksel değerlendirme yapıldı. Bulgular: Toplam 25 hastanın 17 (%68)'sinde spinal kordda tutulum tespit edildi. Farklı klinik tiplerde EDSS skoru ortancaları arasındaki fark anlamlılığa çok yakın bulundu (p= 0.051). Farklı klinik tiplerde hastalık süreleri ortancaları arasındaki farklılık anlamlı bulundu (p= 0.034). Kruskal-Wallis varyans analizi ile farklı klinik tiplerde atak sayıları farklı bulundu (p= 0.024). Hastalık süresi ile atak sayısı arasındaki ilişki anlamlı bulunurken (r= 0.0643 p= 0.001), hastalık süresi ve EDSS skoru arasındaki ilişki anlamlı bulunmadı (r= 0.91 p= 0.666). Atak sayısı ile EDSS skoru arasında ilişki anlamlı bulundu (r= 0.492 p= 0.015). Klinik seyir tiplerinde soliter plak (var, yok olarak) ve lineer plak dağılımları ?2 testi ile karşılaştırıldı ve farklı bulunmadı (sırasıyla ?2= 3.23 p= 0.358, ?2= 5.17 p= 0.16). Sonuç: Bu çalışmada MS'li hastalarda MRG'nin hastalık aktivitesini göstermedeki sensitivitesi %68 bulunmuştur. MRG ile spinal kordun değerlendirilmesi ve yeni lezyonların tespit edilmesinin, hastanın tedavisini yönlendirerek ileride gelişebilecek nörolojik defisitleri engelleyebilme ve prognozu iyileştirebilme potansiyeli yönünden faydalı olabileceği düşünüldü.
Anahtar Kelimeler: Multipl skleroz, manyetik rezonans görüntüleme,gadolinium
ABSTRACT
Objective: In this study, spinal magnetic resonance imaging (MRI) data of patients with a diagnosis of multiple sclerosis (MS) using gadolinium diethylene-3-amino penta-acetic acid were employed to search for and examine ostensible correlations between clinical findings and radiographically determined lesions and their characteristics, such as enhancement of plaques and the existence of active lesions in the corresponding spinal region. Material and Methods: We studied 25 patients with a definite diagnosis of MS according to Poser's diagnostic criteria. We obtained T1-weighted axial and sagittal and PDT2-weighted sagittal images of the cervical region without contrast and gadolinium enhancement. None of these patients previously had undergone cervical spinal MRI studies on clinical grounds. Demographic variables, mean disease duration, number of attacks, clinical findings, and the expanded disability status scale (EDSS) were noted. Statistical analysis was done using the chi-square test, Kruskal-Wallis variance analysis and Spearman's correlation analysis. Results: Seventeen of the patients (68%) had cervical spinal cord involvement. Among the various clinical course types, the median EDSS score was very close to statistically meaningful (p= 0.051). The median disease duration varied among clinical course types (p= 0.034). Kruskall-Wallis variance analysis of the course types revealed a significant difference in the number of attacks (p= 0.024). While disease duration and number of attacks revealed a statistically significant correlation (r= 0.0643, p= 0.001, respectively), duration of disease and the EDSS score had no statistical relation (r= 0.91, p= 0.666). We also noted a significant correlation between clinical course type and EDSS score (r= 0.492, p= 0.015, respectively). Plaque morphology and clinical course types were compared using chi-square analysis. No significant relation (?2= 3.23, p= 0.358 and ?2= 5.17, p= 0.16, respectively) was found. Conclusion: The calculated sensitivity of MRI in diagnosing MS in this study was 68%. Cervical spinal MRI evaluation of MS patients may help identify new lesions and alter treatment plans, as well as potentially avoid new neurological deficits and, therefore, lead to a better prognosis.
Keywords: Multiple sclerosis, magnetic resonance imaging,gadolinium
Objective: In this study, spinal magnetic resonance imaging (MRI) data of patients with a diagnosis of multiple sclerosis (MS) using gadolinium diethylene-3-amino penta-acetic acid were employed to search for and examine ostensible correlations between clinical findings and radiographically determined lesions and their characteristics, such as enhancement of plaques and the existence of active lesions in the corresponding spinal region. Material and Methods: We studied 25 patients with a definite diagnosis of MS according to Poser's diagnostic criteria. We obtained T1-weighted axial and sagittal and PDT2-weighted sagittal images of the cervical region without contrast and gadolinium enhancement. None of these patients previously had undergone cervical spinal MRI studies on clinical grounds. Demographic variables, mean disease duration, number of attacks, clinical findings, and the expanded disability status scale (EDSS) were noted. Statistical analysis was done using the chi-square test, Kruskal-Wallis variance analysis and Spearman's correlation analysis. Results: Seventeen of the patients (68%) had cervical spinal cord involvement. Among the various clinical course types, the median EDSS score was very close to statistically meaningful (p= 0.051). The median disease duration varied among clinical course types (p= 0.034). Kruskall-Wallis variance analysis of the course types revealed a significant difference in the number of attacks (p= 0.024). While disease duration and number of attacks revealed a statistically significant correlation (r= 0.0643, p= 0.001, respectively), duration of disease and the EDSS score had no statistical relation (r= 0.91, p= 0.666). We also noted a significant correlation between clinical course type and EDSS score (r= 0.492, p= 0.015, respectively). Plaque morphology and clinical course types were compared using chi-square analysis. No significant relation (?2= 3.23, p= 0.358 and ?2= 5.17, p= 0.16, respectively) was found. Conclusion: The calculated sensitivity of MRI in diagnosing MS in this study was 68%. Cervical spinal MRI evaluation of MS patients may help identify new lesions and alter treatment plans, as well as potentially avoid new neurological deficits and, therefore, lead to a better prognosis.
Keywords: Multiple sclerosis, magnetic resonance imaging,gadolinium
.: İşlem Listesi