Lazer Uygulamaları Özel Sayısı
.: DERLEME
Deri Kırışıklıklarının Tedavisinde Ablatif Cilt Yenileme Lazerleri ve Kullanımı
Ablative Resurfacing Lasers and Their Usage in the Treatment of Skin Rhytides
Turkiye Klinikleri J Cosm Dermatol-Special Topics. 2009;2(4):47-54
Makale Dili: TR
ÖZET
Cilt yenileyici lazerler kırışıklıkların azaltılması ve dokunun gerginleştirilmesi için önemli bir tedavi seçeneği olmuşlardır. Ablatif Karbondioksit ve Erbium:YAG lazerler altın ve gümüş standartlar olarak yerlerini korumaktadırlar. Bu önemli klinik etkilerine rağmen; skar, hiperpigmentasyon ve hipopigmentasyon gibi yüksek risk profilleri ve uzun iş-güç kayıplarına neden olabilmektedirler. Bu istenmeyen etkileri nedeniyle, yeni tedavi teknikleri arayışı devam etmektedir. Bu kapsamdaki önemli bir gelişme Fraksiyonel Cilt Yenileme lazerleridir; bu teknolojide mikrotermal tedavi zonları aralarında normal deri alanları olacak şeklilde uygulanır. Bu sistem daha az doku hasarına ve aralarda kalan normal deri alanlarından dolayı daha hızlı doku yenilenmesine olanak sağlar. İlk fraksiyonel lazerler nonablatif özellikteydiler, fakat belirgin etki için 5-6 seans tedavi gerektirmekteydiler. Bu nedenle son dönemlerde Karbondioksit ve Er:YAG lazer gibi ablatif lazerler de fraksiyonel modda kullanılmaya başlanmıştır (Ablatif Fraksiyonel Cilt Yenileme Lazerleri). Bu lazerler, klasik ablatif lazerlerden daha az iş-güç kaybına neden olurlarken, nonablatif fraksiyonel lazerlere göre daha derin kırışıklıklarda etkili olabilir ve daha fazla doku gerginliğine neden olabilirler. Yeni geliştirilen ablatif cilt yenileme lazer sistemlerinden biri de 2790 nm erbium:yttrium-scandium-gallium-garnet (Er:YSGG) lazerdir ve 4 gün gibi iyileşme süresi ile cilt yenilemede kullanılabilir. Son olarak da Portrait Plasma Skin Regeneration (PSR) fotoyaşlanma için geliştirilmiş yeni bir sistemdir ve klasik karbondioksit lazerden daha az yan etki ve iş-güç kaybına neden olmaktadır. Buna karşın sistemlerin birbirlerine üstünlükleri açısından değişik lazer tiplerinin karşılaştırmalı etkileri ve en iyi kullanım endikasyonları için daha fazla çalışma ve bilgiye ihtiyaç vardır.
Anahtar Kelimeler: Kırışıklık, ablatif cilt yenileme lazerleri
Cilt yenileyici lazerler kırışıklıkların azaltılması ve dokunun gerginleştirilmesi için önemli bir tedavi seçeneği olmuşlardır. Ablatif Karbondioksit ve Erbium:YAG lazerler altın ve gümüş standartlar olarak yerlerini korumaktadırlar. Bu önemli klinik etkilerine rağmen; skar, hiperpigmentasyon ve hipopigmentasyon gibi yüksek risk profilleri ve uzun iş-güç kayıplarına neden olabilmektedirler. Bu istenmeyen etkileri nedeniyle, yeni tedavi teknikleri arayışı devam etmektedir. Bu kapsamdaki önemli bir gelişme Fraksiyonel Cilt Yenileme lazerleridir; bu teknolojide mikrotermal tedavi zonları aralarında normal deri alanları olacak şeklilde uygulanır. Bu sistem daha az doku hasarına ve aralarda kalan normal deri alanlarından dolayı daha hızlı doku yenilenmesine olanak sağlar. İlk fraksiyonel lazerler nonablatif özellikteydiler, fakat belirgin etki için 5-6 seans tedavi gerektirmekteydiler. Bu nedenle son dönemlerde Karbondioksit ve Er:YAG lazer gibi ablatif lazerler de fraksiyonel modda kullanılmaya başlanmıştır (Ablatif Fraksiyonel Cilt Yenileme Lazerleri). Bu lazerler, klasik ablatif lazerlerden daha az iş-güç kaybına neden olurlarken, nonablatif fraksiyonel lazerlere göre daha derin kırışıklıklarda etkili olabilir ve daha fazla doku gerginliğine neden olabilirler. Yeni geliştirilen ablatif cilt yenileme lazer sistemlerinden biri de 2790 nm erbium:yttrium-scandium-gallium-garnet (Er:YSGG) lazerdir ve 4 gün gibi iyileşme süresi ile cilt yenilemede kullanılabilir. Son olarak da Portrait Plasma Skin Regeneration (PSR) fotoyaşlanma için geliştirilmiş yeni bir sistemdir ve klasik karbondioksit lazerden daha az yan etki ve iş-güç kaybına neden olmaktadır. Buna karşın sistemlerin birbirlerine üstünlükleri açısından değişik lazer tiplerinin karşılaştırmalı etkileri ve en iyi kullanım endikasyonları için daha fazla çalışma ve bilgiye ihtiyaç vardır.
Anahtar Kelimeler: Kırışıklık, ablatif cilt yenileme lazerleri
ABSTRACT
Resurfacing lasers have been the treatment of choice for diminishing rhytids and tightening skin. The ablative carbon dioxide and erbium lasers have been the gold and silver standards. Despite their effectiveness, these resurfacing lasers have a very high risk profile including scarring, hyperpigmentation and hypopigmentation and the prolonged downtime. Because of these unwanted effects, new technologies have emerged to address skin rhytids. A major advance in the field has been fractionated resurfacing which incorporates grids of microthermal zones that spares islands of skin. This concept permits less tissue damage and quicker tissue regeneration. Initially, fractionated resurfacing was limited to the nonablative mid-infrared spectrum. Yet, these nonablative fractionated devices required 5-6 treatments to achieve a moderate effect. Logically, the fractionated resurfacing has now been applied to the CO2 and the Erbium:Yag lasers (Ablative Fractional Resurfacing Lasers). These devices can treat deeper wrinkles and tighten skin and and causes less downtime than traditional CO2 laser resurfacing. Also, a newer resurfacing system using a 2790-nm erbium:yttrium-scandium-gallium-garnet (Er:YSGG) laser system can be used for skin rejuvenation with a 4 day recovery window. Lastly Portrait skin regeneration (PSR) is a novel device that has been developed to treat photodamage, and this device yields fewer side effects and downtime than traditional CO2 laser resurfacing.But more data are needed on the comparative effects of the various types of lasers and their best indications.
Keywords: Skin rhytids, ablatif resurfacing lasers
Resurfacing lasers have been the treatment of choice for diminishing rhytids and tightening skin. The ablative carbon dioxide and erbium lasers have been the gold and silver standards. Despite their effectiveness, these resurfacing lasers have a very high risk profile including scarring, hyperpigmentation and hypopigmentation and the prolonged downtime. Because of these unwanted effects, new technologies have emerged to address skin rhytids. A major advance in the field has been fractionated resurfacing which incorporates grids of microthermal zones that spares islands of skin. This concept permits less tissue damage and quicker tissue regeneration. Initially, fractionated resurfacing was limited to the nonablative mid-infrared spectrum. Yet, these nonablative fractionated devices required 5-6 treatments to achieve a moderate effect. Logically, the fractionated resurfacing has now been applied to the CO2 and the Erbium:Yag lasers (Ablative Fractional Resurfacing Lasers). These devices can treat deeper wrinkles and tighten skin and and causes less downtime than traditional CO2 laser resurfacing. Also, a newer resurfacing system using a 2790-nm erbium:yttrium-scandium-gallium-garnet (Er:YSGG) laser system can be used for skin rejuvenation with a 4 day recovery window. Lastly Portrait skin regeneration (PSR) is a novel device that has been developed to treat photodamage, and this device yields fewer side effects and downtime than traditional CO2 laser resurfacing.But more data are needed on the comparative effects of the various types of lasers and their best indications.
Keywords: Skin rhytids, ablatif resurfacing lasers
.: İşlem Listesi