Boyun diseksiyonu sonrası şilöz fistül tedavisinin gelişimi
doi: 10.1097/MOO.0b013e32835e9d97
Makale Dili: TR
ÖZET
Derlemenin amacı: Bu derleme, baş ve boyun cerrahisinden sonra lenfatik, şilöz ve torasik duktus lezyonlarının tedavisine, boyun diseksiyonundan sonra bu komplikasyonlara özel bir dikkat ile odaklanmıştır. Postoperatif senaryolar arasında şilöz fistül, şilotoraks, şilomediastinum, şiloperikardiyum, lenfosel, persistan lenfore ve sekonder lenf ödem sayılabilir. Son Bulgular: Baş ve boyun cerrahisinden sonra lenfatik, şilöz ve torasik duktus yaralanmalarının tedavisi hakkındaki makaleler çok azdır, buna rağmen bu derleme, en uygun tedavinin hem konservatif hem de cerrahi yaklaşımları içermesi gerektiğini öne sürmektedir. Cerrahi olmayan seçenekler orta zincirli trigliseridler ile düşük yağlı diyet, total parenteral nutrisyon, sıvı elektrolitlerin dikkatli monitörizasyonu, sızıntının drenajı, okreotid gibi somatostatin analogları ve negatif basınçlı yara tedavisini kapsamaktadır. Diğer taraftan cerrahi tedavi; terapötik perkütan lenfografi rehberli torasik duktus kanülasyonu ve embolizasyonu, torasik duktus ligasyonu, sızdıran lenfatiklerin eksizyon ve üst üste bindirilmesi, şilöz fistülün cerrahi/mikrocerrahi tamiri, lokorejyonel flepler ile fistül kapatılması, video yardımlı torakoskopik cerrahi, torakotomi, plörodez ve dekortikasyon, perikardiyal ''pencere'' ve plevra-venöz/plevra-peritoneal şantları içerir. Ayrıca, tek veya tercihen birden fazla lenfovenöz anastomoz da düşünülebilir. Özet: Böyle zor lenfatik, şilöz ve torasik duktus yaralanmalarının olası değişik klinik prezentasyonları, deneyimli ekipler tarafından yapılan uygun multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Bu komplikasyonların primer olarak önlenmesi; lezyonları minimale indirmek için yapısal ve detaylı hasta değerlendirmesi de dâhil olmak üzere uygun cerrahi planlama, kaynak ve ekiplerin merkezileştirilmesi yoluyla başarılabilir.
Anahtar Kelimeler: şilus sızıntısı, konservatif tedavi, lenfatik fistül, cerrahi seçenekler, torasik duktus
Derlemenin amacı: Bu derleme, baş ve boyun cerrahisinden sonra lenfatik, şilöz ve torasik duktus lezyonlarının tedavisine, boyun diseksiyonundan sonra bu komplikasyonlara özel bir dikkat ile odaklanmıştır. Postoperatif senaryolar arasında şilöz fistül, şilotoraks, şilomediastinum, şiloperikardiyum, lenfosel, persistan lenfore ve sekonder lenf ödem sayılabilir. Son Bulgular: Baş ve boyun cerrahisinden sonra lenfatik, şilöz ve torasik duktus yaralanmalarının tedavisi hakkındaki makaleler çok azdır, buna rağmen bu derleme, en uygun tedavinin hem konservatif hem de cerrahi yaklaşımları içermesi gerektiğini öne sürmektedir. Cerrahi olmayan seçenekler orta zincirli trigliseridler ile düşük yağlı diyet, total parenteral nutrisyon, sıvı elektrolitlerin dikkatli monitörizasyonu, sızıntının drenajı, okreotid gibi somatostatin analogları ve negatif basınçlı yara tedavisini kapsamaktadır. Diğer taraftan cerrahi tedavi; terapötik perkütan lenfografi rehberli torasik duktus kanülasyonu ve embolizasyonu, torasik duktus ligasyonu, sızdıran lenfatiklerin eksizyon ve üst üste bindirilmesi, şilöz fistülün cerrahi/mikrocerrahi tamiri, lokorejyonel flepler ile fistül kapatılması, video yardımlı torakoskopik cerrahi, torakotomi, plörodez ve dekortikasyon, perikardiyal ''pencere'' ve plevra-venöz/plevra-peritoneal şantları içerir. Ayrıca, tek veya tercihen birden fazla lenfovenöz anastomoz da düşünülebilir. Özet: Böyle zor lenfatik, şilöz ve torasik duktus yaralanmalarının olası değişik klinik prezentasyonları, deneyimli ekipler tarafından yapılan uygun multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Bu komplikasyonların primer olarak önlenmesi; lezyonları minimale indirmek için yapısal ve detaylı hasta değerlendirmesi de dâhil olmak üzere uygun cerrahi planlama, kaynak ve ekiplerin merkezileştirilmesi yoluyla başarılabilir.
Anahtar Kelimeler: şilus sızıntısı, konservatif tedavi, lenfatik fistül, cerrahi seçenekler, torasik duktus
ABSTRACT
Purpose of review: The present review is focused on the management of lymphatic, chylous, and thoracic duct lesions following head and neck surgery, with particular attention to these complications after neck dissection. Postoperative scenarios may include chylous fistula, chylothorax, chylomediastinum, chylopericardium, lymphocele, persistent lymphorrhea, and secondary lymphedema. Recent Findings: There is a paucity of literature on the treatment of lymphatic, chylous, and thoracic duct injuries following head and neck surgery; however, this review suggests that the most appropriate treatment should include both conservative and surgical approaches. Nonsurgical options consist of low-fat diet with medium-chain triglycerides, total parenteral nutrition, careful monitoring of fluid and electrolytes, drainage of the leakage, somatostatin analogs such as octreotide, and negative-pressure wound therapy. On the other hand, surgical management includes therapeutic percutaneous lymphography-guided thoracic duct cannulation and embolization, thoracic duct ligation, excision and imbrication of leaking lymphatics, chylous fistula surgical/microsurgical repair, fistula closure by locoregional flaps, video-assisted thoracoscopic surgery, thoracotomy, pleurodesis and decortication, pericardial ''window'', and pleura''venous/pleura''peritoneal shunts. In addition, single or, preferably, multiple lymphovenous anastomoses may be taken into account. Summary: The various possible clinical presentations of such challenging lymphatic, chylous, and thoracic duct injuries require an appropriate multidisciplinary approach by experienced teams. Primary prevention of these complications can be achieved through adequate surgical planning to minimize lesions, including structured and thorough patient assessment, and centralization of resources and teams.
Keywords: chyle leak, conservative management, lymphatic fistula, surgical options, thoracic duct
Purpose of review: The present review is focused on the management of lymphatic, chylous, and thoracic duct lesions following head and neck surgery, with particular attention to these complications after neck dissection. Postoperative scenarios may include chylous fistula, chylothorax, chylomediastinum, chylopericardium, lymphocele, persistent lymphorrhea, and secondary lymphedema. Recent Findings: There is a paucity of literature on the treatment of lymphatic, chylous, and thoracic duct injuries following head and neck surgery; however, this review suggests that the most appropriate treatment should include both conservative and surgical approaches. Nonsurgical options consist of low-fat diet with medium-chain triglycerides, total parenteral nutrition, careful monitoring of fluid and electrolytes, drainage of the leakage, somatostatin analogs such as octreotide, and negative-pressure wound therapy. On the other hand, surgical management includes therapeutic percutaneous lymphography-guided thoracic duct cannulation and embolization, thoracic duct ligation, excision and imbrication of leaking lymphatics, chylous fistula surgical/microsurgical repair, fistula closure by locoregional flaps, video-assisted thoracoscopic surgery, thoracotomy, pleurodesis and decortication, pericardial ''window'', and pleura''venous/pleura''peritoneal shunts. In addition, single or, preferably, multiple lymphovenous anastomoses may be taken into account. Summary: The various possible clinical presentations of such challenging lymphatic, chylous, and thoracic duct injuries require an appropriate multidisciplinary approach by experienced teams. Primary prevention of these complications can be achieved through adequate surgical planning to minimize lesions, including structured and thorough patient assessment, and centralization of resources and teams.
Keywords: chyle leak, conservative management, lymphatic fistula, surgical options, thoracic duct
.: İşlem Listesi