Amaç: İdrar yolu enfeksiyonu çocukluk çağında karşılaşılan en önemli ve sık enfeksiyon hastalıklarından biridir. Bu çalışmada, tüm uzamış sarılıklı yenidoğanların idrar yolu enfeksiyonu yönünden değerlendirilerek; insidansını belirlemek, klinik ve laboratuvar bulgularını gözden geçirmek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Ocak 2003-Ocak 2004 tarihleri arasında Ankara Dışkapı Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Polikliniği'nde uzamış sarılık tanısı alan (matür bebeklerde >10 gün, prematür bebeklerde ise >15 gün sonra sarılığı devam eden, serum bilirubin düzeyi 5 mg/dl üzerinde) 667 bebek ayrıntılı anemnez, klinik, fizik muayene ve laboratuvar bulguları ile değerlendirildi. İdrarın mikroskopik incelemesinde her sahada 5 ve üstü lökosit görülmesi piüri, steril en az iki idrar kültüründe 100 000 koloni/ml ve üzeri koloni ve tek tip mikroorganizma ya da şüpheli pozitifliklerde suprapubik aspirasyonda herhangi bir sayıda üreme pozitif kabul edildi. İdrar kültürü için torba steril şartlarda perineye yapıştırılarak 30 dakika içinde alınmaya çalışıldı. İdrar yolu enfeksiyonu tanısı konulan tüm hastalara ultrasonografi (USG) incelemeleri, izlemde kontrol idrar kültürü negatifleşen vakalara Voiding sistoüretrografi (VSUG) ve/veya DMSA planlandı. Enfeksiyon saptanan hastalar uygun doz antibiyotik tedavisine alındı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen toplam 667 bebeğin 281 (%42.1)'i kız, 386 (%57.9)'sı erkek, 473 (%70.9)'ü matür, 194 (%29.1)'ü prematür idi. Yapılan tam idrar tetkikinde; 584'ünde (%87.6) bulgular normaldi. 82'sinde (%12.3) piüri, 1'inde (%0.1) hematüri saptandı. Bebeklerin 66'sında (%9.9) idrar kültüründe anlamlı üreme görüldü. 66 bebekten 55'inde (%83.3) E. coli, 4'ünde (%6.1) Klebsiella, 7'sinde (%10.6) Enterokok üredi. İdrar yolu enfeksiyonu belirlenen 66 bebekten 57'sinde (%86.4) klinik olarak sarılık dışında herhangi bir bulgu saptanamazken, istatistiksel anlamlı olarak sarılığın daha geç ortaya çıktığı, direkt bilirubin düzeyinin daha yüksek olduğu ve ortalama kilo artışı değerinin idrar yolu enfeksiyonu olmayan bebeklere göre geride kaldığı saptandı (p< 0.05). Yapılan USG incelemesinde 57'sinde (86.4) patolojik bir bulgu yoktu. Bebeklerin 6'sında (%9.1) ektazi, 1'inde (%1.5) hidronefroz (VSUG'si normal) mevcuttu. Hastaların sarılığının ortalama düzelme süresi 14.27 ± 3.67 gün (8- 24) olarak bulundu. Sonuç: İdrar yolu enfeksiyonunun mortalite ve morbiditesi günümüzde halen önemini korumaktadır. Asemptomatik uzamış sarılıklı bebeklerde özellikle sarılığın daha geç ortaya çıktığı ve direkt bilirubinin yüksek olduğu kombine tip hiperbilirübinemisi olan bebekler mutlaka bu yönden değerlendirilmelidir. Böylece eşlik eden risk faktörlerinin varlığının ortaya çıkarılmasına katkıda bulunulabilir.
Anahtar Kelimeler: Yenidoğan sarılığı; üriner sistem enfeksiyonu
Objective: Urinary tract infections are one of the most important and frequent infections in children. The aim of this study was to evaluate all babies with extended jaundice for urinary tract infection and to determine its incidence while assessing the clinical and laboratory findings. Material and Methods: A total of 667 babies who had received a diagnosis of extended jaundice (jaundice with a serum bilirubin level over 5 mg/dl for more than 10 days in mature babies and 15 days in premature babies) during January 2003-January 2004 at Ankara Dışkapı Pediatric Training and Research Hospital, Newborn Outpatient Department were evaluated with a detailed history, clinical findings and laboratory results. The observance of 5 or more leukocytes in every highpower field during microscopic examination of the urine was accepted as pyuria while 100,000 colonies/ml (at least twice) or more along with a single microorganism type on sterile urine culture or any number of bacteria grown following a suprapubic aspiration were considered to be positive. All patients receiving a diagnosis of urinary tract infection were investigated by ultrasound and, followed up, by voiding cystourethrography (VSUG) which were steril urine culture in patients and then DMSA scintigraphy. Patients found to have an infection were put on appropriate antibiotic treatment. Results: Of the 667 babies included in the study, 281 (42.1%) were female, 386 (57.9%) male, 473 (70.9%) mature and 194 (29.1%) premature. A full urinary analysis revealed normal findings in 584 (87.6%), pyuria in 82 (12.3%) and hematuria in 1 (0.1%). There was significant growth in the urinary cultures of 66 babies (9.0%). E. coli was grown in 55 of the 66 babies (83.3%) while Klebsiella was found in 4 (6.1%) and Enterococci in 7 (10.6%). The only clinical finding was jaundice in 6 of the 57 babies found to have a urinary tract infection. There was a statistically significant difference for later appearance of the jaundice, higher direct bilirubin levels and less mean weight gain for the babies with urinary tract infection compared to babies with no infection (p< 0.05). The USG study did not show any pathological findings in 57 (86.4%) of the 66 babies including urinary tract infections. Six babies (9.1%) had ectasia and 1 (1.5%) had hydronephrosis. The average time for the jaundice to resolve was 14.27 ± 3.67 (8- 24) days. Conclusion: Mortality and morbidity from urinary tract infections are still important issues today. Babies with asymptomatic extended jaundice and especially those with combined type hyperbilirubinemia with high direct bilirubin levels where the jaundice appears later must always be evaluated accordingly. It may thus be possible to demonstrate accompanying risk factors.
Keywords: Jaundice, neonatal; urinary tract ınfections
.: Process List