Omurganın baş ve gövde arasında bulunan kısmını oluşturan servikal omurga, anatomik ve biyomekanik açıdan üst ve alt servikal bölge olmak üzere 2 başlık altında incelenir. Üst servikal travmalar Üst servikal bölge oksipital kondiller ile atlas ve aksis olarak adlandırılan ilk 2 servikal omurdan oluşmaktadır. Bu bölgenin yaralanmaları, bölgenin sıra dışı anatomik ve klinik özellikleri nedeniyle tanı ve yaklaşımda güçlükler oluşturabilmektedir. Üst servikal bölge yaralanmaları, direk radyografik tetkiklerden ağız açık odontoid grafisi ile görüntülenebilirse de direk radyoloji genellikle tanıda yeterli olmamakta ve ek tetkiklere sıklıkla ihtiyaç duyulmaktadır.Oksipital kondil kırıkları, kafa travmaları ile sık görülen, kranyal sinir yaralanmalarının ön planda olduğu, direk grafilerle tanınması güç olan yaralanmalardır. Travmatik atlantooksipital dislokasyonlar yüksek enerjili travmalarla meydana gelen ,nadir görülen, fatal yaralanmalardır. Atlantoaksiyel rotasyonel instabiliteler ise, çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonları sonrasında görülebildiği kadar, etyolojide konjenital nedenlerin ve travmanın da göz ardı edilmemesi gereken yaralanmalardır. Atlas kırıkları tüm servikal yaralanmaların %10'unu, tüm üst servikal yaralanmaların ise %25'ini oluşturan yaralanmalardır. Atlas kırıkları arasında en sık posterior ark kırıkları gözlenirken, Jefferson kırığı olarak adlandırılan burst kırıkları orta sıklıkta, massa lateralis kırıkları ise en nadir görülen tiptir. Odontoid kırıkları tüm servikal yaralanmaların %15'ini oluşturan, özellikle çocuklarda ve ileri yaşta sık görülen kırıklardır. Odontoid kırıkları fleksiyon-ekstansiyon mekanizması ile olmaktadır. Bu kırıklar %40 oranında kranyofasiyal yaralanmalarla birliktelik gösterdiğinden, bilinci kapalı, kafa travması ve kranyofasiyal travmaya ait bulguları olan hastalarda odontoid kırığı olabileceği akla gelmelidir. Odontoid kırıkları arasında tip 2 kırıklar yüksek non union oranı ile dikkat çekmektedir. Aksisin travmatik spondilolistezisi olarak da adlandırılan Hangman kırıkları ilk olarak asılarak idam edilen mahkumların grafileri üzerinden tarif edilmiş olan, atlantoaksiyel bileşkenin en zayıf noktası olan aksisin isthmusunun kırılarak atlantoaksiyel bileşkede instabilite oluşturduğu kırıklardır. Bu kırıklarda deplasman miktarı tedavide yol göstericidir. Alt servikal travmalar Alt servikal bölge C3-C7 omurlarından meydana gelmektedir. Bu bölgedeki omurlar anatomik ve biyomekanik açıdan birbirleri ile benzeşirler. Bu bölgenin yaralanmalarında en sık kullanılan sınıflama Allen ve Ferguson tarafından oluşturulan sınıflamadır. Bu sınıflamada yaralanmalar, travmatize edici vektörün yönü ve travma anında servikal omurganın pozisyonu açısından 6 kategoride incelenmektedir. Distraktif fleksiyon yaralanmaları alt servikal bölge yaralanmalarının %10'unu oluşturan, en sık trafik kazalarının neden olduğu, tek ya da çift taraflı faset çıkıkları ile karakterize, vertebral arter zedelenmesinin görülebildiği yaralanmalardır. Özellikle bilateral faset çıkıkları instabil yaralanmalar olarak ele alınmaktadır. Kompresif fleksiyon yaralanmaları alt servikal bölge yaralanmalarının %20'sini oluşturan, etyolojisinde trafik kazaları ve sığ suya dalma mekanizmalarının rol oynadığı, hasarın genellikle omur cisminde olduğu ciddi yaralanmalardır. Bu yaralanmalarda disk hasarının varlığı tedavi şekli açısından önem arz eder. Vertikal kompresyon yaralanmaları en sık verteks üzerine gelen darbeler ve sığ suya dalma ile olmaktadır. Omur cisminde ağır hasar oluşturan bu yaralanmalarda kanal işgali oranı yüksektir. Distraktif ekstansiyon yaralanmaları özellikle ankilozan spondilitli ve yaşlı kişilerde görülen, ligamentöz hasarın ön planda olduğu yaralanmalardır. Distraktif komponentin ön planda olduğu bu yaralanmalarda vertebral arter zedelenmesi de sık görülmektedir. Kompresif ekstansiyon yaralanmaları sıklıkla yüze veya alın bölgesine alınan darbelerle oluşan, özellikle omurganın posterior kemik oluşumlarında hasara yol açabilen yaralanmalardır. Direk grafide faset çıkıkları ile karışabilen bu yaralanmalarda, posterior elemanlarda saptanacak bir kırık ayırıcı tanıda yol göstericidir. Lateral fleksiyon yaralanmaları özellikle koronal planda omurganın her iki yarısında farklı türde hasarın oluştuğu yaralanmalardır. Baş ve boyuna yandan gelen darbeler etyolojide önemli yer tutar. Bu yaralanmaların özelliği, brakiyal pleksus ve ekstrakranyal karotis arterlerde zedelenme oluşturmasıdır. Whiplash yaralanmaları olarak adlandırılan yaralanmalar ise sıklıkla düşük hızda seyreden arabalarda arkadan gelen darbeler sonucu, servikal omurganın ardışık fleksiyon-ekstansiyon-fleksiyon hareketleri ile oluşan yaralanmalar olup, ligamanlarda zedelenmenin ön planda olması ile tanınırlar.
Anahtar Kelimeler: Servikal omurga travması, oksipital kondil, atlas, atlanto-aksiyel, odontoid, hangman, aksis, traumatik spondilolistezis, subaksiyel, faset eklem kırığı, faset eklem çıkığı, diskoligamentöz yaralanma, vertebral arter yaralanması, patlama kırığı, kırıklı çıkık, boyun ağrısı, trafik kazası, yüksekten düşme
The cervical region is the part of the spine which is settled between the head and the torso. According to anatomical and biomechanical properties, cervical spine may be divided into an upper cervical region, the occipitoatlantoaxial region (Oc-C1-C2), and a lower cervical region, the subaxial region (C3-C7). Trauma of the upper cervical region The upper cervical region is consisting of the occipital condyles, and the uppermost two vertebrae; atlas and axis. There are some difficulties in diagnosis and management in the trauma of the upper cervical spine, due to anatomical and clinical uniqueness of this region. The upper cervical region may be evaluated using the open mouth odontoid view radiographs, but additional radiological investigations are very often needed. Fractures of the occipital condyles are frequently accompanying blunt head trauma, may be seen with injuries of the cranial nerves. These injuries are difficult to identify on plain radiographs. Traumatic dislocations of the atlantooccipital junction are rare and fatal injuries, and generally occur with high energy trauma. Atlantoaxial rotational instabilities sometimes seen in children following an upper respiratory tract infection, are also may be seen due to trauma or some congenital causes. 10% of all cervical spine trauma and 25% of all upper cervical region trauma are consisting of atlas fractures. The most frequent type of these fractures is posterior arch fractures, followed by Jefferson or burst fractures, and fractures of the lateral masses. 15% of all cervical fractures are consisting of odontoid fractures. These fractures are often seen in the children and the elderly people. The mechanism of injury is the flexion-extension in these fractures. Since 40% of these fractures are accompanying craniofacial trauma, these fractures may be present in the unconscious patients. Type II fractures include high rate of pseudoarthrosis when conservatively managed. The traumatic spondylolysthesis of axis, so called the Hangman fractures, firstly described using the radiographs of the victims of execution by hanging. The hyperextension-distraction mechanism produce fractures in the weakest point of the circle, isthmus of axis. The amount of displacement is the guideline for the management in these fractures. Trauma of the lower cervical region The lower cervical region is consisting of 5 vertebrae (C3-C7). These vertebrae are similar to each other in anatomical and biomechanical manners. Injuries of this region mostly classified according to Allen- Ferguson classification system. Injuries are classified in 6 types and the basic elements of this system are the direction of the injuring vector and the position of the neck during the traumatizing impact. Distractive flexion injuries are the 10% of all subaxial cervical spine injuries. The most common causes are the motor vehicle accidents, and these injuries generally reveal unilateral or bilateral facet joint dislocations with vertebral artery injuries. Bilateral facet joint dislocations are very instable injuries. 20% of all subaxial cervical spine injuries are compressive flexion injuries. Motor vehicle accidents and diving injuries are the most common causes. The damage from this type of injury occurs in the vertebral body and posterior ligamentous system. Diving injuries and the direct trauma to the vertex may cause vertical compression injuries. This type of injuries is characterized with severe damage in the vertebral corpus and spinal cord disruption. Distractive extension injuries are especially seen in the patients with ankylosing spondylitis and in the elderly population. The damage in the anterior discoligamentous structures is prominent in this injury type. Compressive extension injuries are mainly caused by direct trauma to the face and the forehead, characterized by the damage to the posterior osseous structures. Direct trauma to the lateral side of the head and neck may cause lateral flexion injuries. These injuries are especially characterized by different types of damage to the structures of the vertebral column in the coronal plane. Injury to the brachial plexus and extra cranial portion of the carotid artery is often seen in lateral flexion mechanism. Whiplash injuries typically occur in motor vehicle accidents. A hit from the back in a low speed car causes consecutive extension-flexion movements in the passengers. These forced movements lead the cervical spine into ligamentous disruption.
Keywords: Cervical spine trauma, occipital condyle, atlas, atlanto-axial, odontoid, asılan adam, aksis, travmatik spondilolistezis, subaxial, fracture of facet joint, dislocation of facet joint, discoligamentous injury, vertebral artery injury, burst fracture, fracture-dislocation, neck pain, traffic accident, fall down
.: Process List