Apiterapi' arı ve arı ürünlerinin sağlığı koruyucu ve bazı hastalıkların tedavisinde destekleyici olarak kullanılmasıdır. İlgili yönetmelik bal, polen, propolis ve arı sütünün 'immün sistemi destekleyici' olarak kullanılabileceğine dikkat çekmektedir. Bu ürünlerle ilgili araştırmalar, bağışıklık sistemi üzerine olumlu etkileriyle, özellikle koruyucu tıp açısından faydalı olabilecekleri yönünde ümit vadetmektedir. Aynı yönetmelikte, özellikle arı zehrinin bir takım kas-iskelet sistemi sorunlarında kullanılabileceği belirtilmiştir.
Tarihte farklı kültürlerin geleneksel tıp uygulamalarına bakıldığında, apiterapi uygulamalarının yüzyıllardır devam etmekte olduğu görülmektedir. Bugün ise, apiterapi ürünleri ve uygulamaları modern bilimsel metotlarla araştırılmaktadır. Anadolu tıbbında bala verilen değerin yanında, son dönemlerde giderek artan sayıda bilim insanımızın arı ürünleri üzerine bilimsel çalışmalar yapmaya yönelişleri kanıta dayalı Apiterapinin gelişmesine katkı sağlamıştır. Ayrıca, dünyada en fazla bal üreten ilk üç ülke arasında yer alıyor olmamız da Apiterapi alanındaki potansiyelimizi göstermesi açısından kayda değerdir. Konuyla ilgili diğer bir önemli yasal düzenleme olan 'Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Klinik Çalışmaları Yönetmeliği' ile bu alanda klinik çalışma yapmanın önündeki temel engeller kaldırılmış olup, artık Apiterapi dahil olmak üzere geleneksel yöntemlerin bilimin merceği altında ön yargısızca incelenebilmesinin önü açılmıştır.
Apiterapi koruyucu ve sağlığı geliştirici özelliği ön planda olmak üzere birinci basamak sağlık hizmetlerinden palyatif bakım hizmetlerine, dermatolojiden ürolojiye, romatolojiden onkolojiye geniş bir yelpazeye hitap etmektedir. Tahmin edileceği üzere, bu uygulamalarda iyi sonuç alabilmek için, kullanılan ürünlerin güvenli ve kaliteli olması gerekmektedir. Apiterapi ürünlerinin kaliteli olması için arıların sağlıklı yaşaması, dolayısıyla da arıcılığın doğru uygulanması çok önemlidir
Bu bağlamda elinizdeki kaynak, apiterapiye ilgi duyanların faydalanabileceği çok yönlü bir derleme niteliğindedir. Aynı zamanda, çokça merak edilen yasal ve etik mevzular, propolis ve COVID-19, alternatif ekstraksiyon teknikleri, kestane balının apiterapötik değeri, klinik uygulamada karşılaşılabilecek istenmeyen durumların tespiti ve tedavisi gibi güncel konularla ilgili önemli açıklamalara yer verilmiştir. Bunların bir kısmı, yakın tarihte ülkemize devredilen Uluslararası Apiterapi Federasyon Başkanlığı dolayısıyla ev sahipliğini yaptığımız dünya kongresinde de paylaşılmış bilimsel çalışmalardır. Nitekim, her geçen gün yenisi eklenen Apiterapi konusundaki çalışmalar ile konu güncelliğini korumaya ve ilgi çekmeye devam edecektir.
Multidisipliner yaklaşımın kaçınılmaz olduğu Apiterapi alanında bu eserin hazırlanmasında, farklı alanlarda uzman pek çok akademisyenimizin katkısı olmuştur. Emeği geçen herkese şükranlarımı sunar, bilhassa modern Apiterapinin yaşayan duayeni ve derneğimizin onursal başkanı Prof. Fang Zhu'ya teşekkürü borç bilirim.
Dr. Öğr. Üyesi Ali Timuçin ATAYOĞLU
Editör
Apitherapy has been a part of traditional medicine practices across various cultures for centuries. Currently, apitherapy products and applications are being researched using modern scientific methods. Besides the value given to honey in the Anatolian traditional medicine, the increasing number of our modern scientists conducting studies on bee products have helped development of evidence based Apitherapy. In order to understand the potential that our country has in the field of Apitherapy, it is significant that Turkey is among the top three honey producing countries in the world. The 'Regulations on Clinical Studies for Traditional and Complementary Medicine Applications,' has removed the main obstacles to clinical studies in this field and has opened pathways for traditional medicine applications, including Apitherapy, to be examined without prejudice.
With its preventive and health-promoting features at the forefront, Apitherapy addresses a wide spectrum from primary health care to palliative care services, dermatology to urology, and rheumatology to oncology. To achieve optimal results in this field, the products must be safe and of high quality. Crucial to this, are healthy bees which comes from good beekeeping practices.
This book is a versatile compilation that can be used by those who are interested in Apitherapy. Furthermore, important information can be found on certain topics such as legal and ethical issues, propolis against COVID-19, alternative extraction techniques in propolis, apitherapeutic value of chestnut honey, and detection and treatment of adverse events in clinical practice. Some of these are scientific studies that were presented in the world congress this year we hosted, due to the presidency of the International Apitherapy Federation, which was transferred to our country in the recent past. As a matter of fact, Apitherapy will continue to be relevant and interesting thanks to scholarly studies being added on a daily basis.
Since a multidisciplinary approach is needed in Apitherapy, many academics, who are experts in their respective fields, contributed to the preparation of this book, and I am grateful for all their contributions. I would like to thank especially Prof. Fang Zhu, who is internationally recognized as the living doyen of Modern Apitherapy and the honorary president of our national association.
Ali Timuçin ATAYOĞLU, MD
Editor
.: Process List