Otoimmün inflamatuar hastalıkları olan hastaların altta yatan otoimmün hastalıkları, komorbiditeleri, steroidler, hastalığı düzenleyici antiromatizmal ilaçlar (DMARD), konvansiyonel sentetik (csDMARDlar), biyolojik DMARDlar, hedefe yönelik sentetik tsDMARD gibi immünsupresif tedavileri kullanmaları nedeni ile enfeksiyon riskleri yüksektir. Aşılar izlemlerinde kritik bir öneme sahiptir. Bu hastalarda, biyolojik ajanlarla tedaviye başlamadan inaktif aşılarının en az 2 hafta öncesinde, canlı attenüe aşıların 4 hafta öncesinde başlanması önerilir. Hastalık tedavisi sırasında inaktif aşılar kullanılırken, canlı atenüe aşılardan kaçınılması gerekir. Genel popülasyonda olduğu gibi bu hastaların çoğunda influenza, pnömokok, COVID-19 aşıları önerilmektedir. Hepatit B, rekombinant Herpes zoster aşıları tüm risk altındaki hastalar için önerilir. Tetanos aşısı genel popülasyona benzer şekilde uygulanmalıdır. HPV aşısı genç hastalarda yapılmalı; özellikle sistemik lupus eritematozis hastaları için şiddetle önerilmelidir. Biyolojik ajan kullananlarda sarı humma aşısından ise kaçınılmalıdır. Aşılar mümkünse immünsupresyonun en düşük olduğu noktada yapılmalıdır. Genel olarak, bağışıklık tepkilerini optimize etmek amacıyla ilgili kronik tıbbi durumu yönetmek için gereken tedavileri geciktirmiyoruz. B hücre baskılayan ajanlar; rituksimab gibi, aşı immünojenitesi üzerinde en önemli etkiye sahiptir. Rituksimab gibi bazı tedavilerde ilacın geçici olarak kesilmesi düşünülebilir. Metotreksatın daha az önemli etkisi vardır, ancak aşının immünojenitesini çoğunlukla olumsuz yönde etkilediği görülmektedir. Abatacept muhtemelen aşı immünojenitesini azaltacaktır, ancak bu çalışmalar yeterli kontrol gruplarının bulunmaması nedeniyle sınırlıdır. Janus kinaz ve tümör nekroz faktörü inhibitörleri birçok aşı için mutlak antikor titrelerini azaltır, ancak seroproteksiyona ulaşan hastaların oranlarını önemli ölçüde etkilemediği görülmektedir. Diğer biyolojiklerin (IL-6R, IL-12/23 ve IL-17 inhibitörleri) aşı immünojenitesi üzerindeki gözlem çalışmaları azdır. İnfluenza aşısının immünojenitesi; rituksimab ve muhtemelen abatasept ile azaltılır, ancak metotreksat, anti-tümör nekroz faktörü (TNF) tedavisi, tofasitinib veya tosilizumabdan etkilenmez. Pnömokok aşısının immünojenitesi; rituksimab, tofasitinib ve metotreksat ile azalır, ancak antiTNF tedavisi veya tosilizumab ile azalmaz. Bu bölümde biyolojik ajanlar, steroidler kullanımı ile ilişkili enfeksiyon riskleri ve bu enfeksiyonları önlemek için önerilen aşı uygulamalarından söz edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Biyolojik ajanlar; otoinflamatuar hastalık; DMARDlar, steroid; aşılar; SARS-CoV-2; influenza; pnömokok; rekombinant zoster; HPV, hepatit B
Patients with autoimmune inflammatory diseases have a high risk of infection due to their annual autoimmune diseases, comorbidities, and use of immunosuppressive treatments such as steroids, disease-directed antirheumatic drugs (DMARDs), conventional synthetic (csDMARDs), biological DMARDs, targeted tsDMARDs. Vaccines are critical in their maintenance. Before treatment with these biological agents, it is recommended that inactivated vaccines be started at least 2 weeks in advance and live weight loss vaccines should be started 4 weeks in advance. While inactivated vaccines are used during disease treatment, live attenuated vaccines should be avoided. As in the general population, influenza, pneumococcal and COVID-19 vaccines are recommended for most of these patients. Hepatitis B, recombinant Herpes zoster vaccines are recommended for all at risk patients. Tetanus vaccination should be administered similarly to the general population. HPV vaccination should be given to the young population; It is especially recommended for patients with systemic lupus erythematosus. Yellow fever vaccine should be avoided in those using biological agents. If possible, vaccinations should be administered at the point where immunosuppression is lowest. In general, we do not delay treatments needed to manage the relevant chronic medical condition in order to optimize immune responses. B cell suppressing agents; rituximab has the most significant effect on vaccine immunogenicity. For some treatments, such as rituximab, temporary discontinuation of the drug may be considered. Methotrexate has a less significant effect, but appears to negate much of the immunogenicity of the vaccine. Abatacept will likely reduce vaccine immunogenicity, but these studies are limited by the lack of adequate control groups. Janus kinase and tumor necrosis factor inhibitors reduce absolute antibody titers for many vaccines but do not appear to significantly affect the proportions of patients achieving seroprotection. Observational studies on vaccine immunogenicity of other biologics (IL-6R, IL12/23, and IL-17 inhibitors) are scarce. Influenza vaccine immunogenicity is reduced by rituximab and possibly abatacept, but is unaffected by methotrexate, anti-tumor necrosis factor (TNF) therapy, tofacitinib, or tocilizumab. The immunogenicity of pneumococcal vaccine is reduced by rituximab, tofacitinib, and methotrexate, but not by anti-TNF therapy or tocilizumab. In this section, infection risks associated with the use of biological agents and steroids and recommended vaccination practices to prevent these infections are mentioned.
Keywords: Biological agents; autoinflammatory disease; DMARDs, steroid; vaccination; SARS-CoV-2; influenza; pneumococcus; recombinant zoster; HPV, hepatitis B
.: Process List